Exemplos de uso de "как говорит" em russo

<>
Как говорит его босс, он искал места для рыбалки. Patronuna göre öyle, balık avı yerlerine rehberlik ediyormuş. Varış...
Как говорит моя дочь, "Папочка, ты всё портишь". Kızımın söylediği gibi, "Baba, her şeyi berbat ediyorsun."
А как говорит твоя танцовщица? dansçı arkadaşın seninle nasıl konuşuyor?
Как говорит Аманда, писать о сексе легко. Amanda'nın dediği gibi, seks hakkında yazmak kolay.
Как говорит моя жена, "Закон не может решить все". Eşimin de söylediği gibi, "Hukuk her şeyin adresi olamaz."
Как говорит этот парень буддист: Bu Budist adamın dediği gibi.
Как говорит Опра, "Когда вам показывают истинное я, верьте". Oprah'nın dediği gibi: "Biri size kendisini gösterdiğinde, onlara inanın."
Как говорит Джим, мы и сами не уверены. Jim'in de dediği gibi, bazen kendimizden emin olamıyoruz.
Как говорит Эд, "Поражение - не вариант". Ed'in dediği gibi "Başarısızlık diye bir seçenek yok."
"Нет, кореш. Я Бэтмен. Вот как говорит Бэтмен". "Hayır dostum hayır Batman benim Batman sesi böyle yapılır."
Как говорит Зак, Иисус был евреем, разве нет? Zack İsa'nın da Yahudi olduğunu söylüyor, Yahudi değil mi?
Как говорит Нив Кэмпбелл? Neve Campbell'ın sesi nasıldı?
Знаешь, как говорит твоя тетя? Teyzen ne derdi, biliyor musun?
Она не так невинна, как говорит. Kız, söylediği gibi masum biri değil.
"В Йемене для женщины это немыслимо; моя семья никогда мне этого не разрешала", - говорит она. "Yemen'de kabul edilemez bir şey". diyor. "Hiçbir bayan motosiklet sürmez.
На фоне нарастающего разочарования европейцев в политике мультикультурализма, обличение иммиграции как основной причины глобального экономического кризиса уже не раз оказалось выгодным для местных ультраправых партий. Avrupa seçmeninin çok kültürlülük konusundaki iştahının ne kadar azaldığı göz önüne alındığında, tüm kıtada aşırı - sağ partilerin küresel ekonomik krizi göçmenlik sorununa bağlamalarının başarısı görülmekte.
На этом видео Джеймс говорит о том, как был взят в плен в Ливии в году - он был таким смелым журналистом. Bu videoda, James yılında Libya'da alıkoyuluşu hakkında konuşuyor - çok cesur bir haberciydi.
Но как же молчать, когда вот уже лет я вижу такие вещи, к которым не может привыкнуть даже хирург? Fakat bir insan nasıl yıldan fazla süren, gördüğüm, bir cerrahın bile görmeye alışamadığı şeyler karşısında sessiz kalabilir?
"Этих женщин нелегко заставить свернуть с пути", - говорит Фишер. "Bu kadınları yoldan alıkoymak zor iş". diyor Fisher.
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса? İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.