Exemplos de uso de "söylediği" em turco

<>
Babamın bana söylediği bir şeyi sana anlatayım: İnanılmaz bir okutman. Я скажу тебе кое-что, что однажды сказал мне мой отец:
Bu, birisinin bana söylediği en güzel şey. Это самое приятное, что мне кто-либо говорил.
Aynı zamanda grup üyelerinden Ryeowook ile söylediği dizinin tema şarkılarından biri olan "Just Like Now" ı besteledi. Он также является композитором песни "Just Like Now", которую исполняет дуэтом с участником группы Рёуком.
Bugün birinin sana söylediği en aptalca şey neydi? Что самое тупое, тебе сказали за сегодня?
Bu, birinin bana söylediği en iğrenç şeydi. Это самое мерзкое, что мне когда-нибудь говорили.
Büyükannemin söylediği bir şey yüzünden. İkiniz için de ne kadar kötü olacağını söylemişti. Услышала, как бабушка говорит, что это большая потеря для вас обоих.
Sadece tatlı oğlumun bana söylediği ilk kelimeleri tekrar ediyorum. Повторяю первое слово, которое мой сын мне сказал.
Jack, babanın ona kadim kurtadamlar.... hakkında söylediği her şeyi yazmış. Джек записал все, что твой отец рассказал ему о древних оборотнях.
Sally'nin Roy'a söylediği gibi bazen hurafeler, ilaçlardan çok daha fazla işe yarar. В общем-то, как Салли сказала Рою, иногда иллюзии работают лучше лекарств.
Nick'in söylediği her şeyin gerçek olduğunu anladın, değil mi? И ты понимаешь, что всё сказанное Ником - реально?
Ve Marlon Francis'le diyalogları ve bu koşullarda söylediği her şeyi geliştirmeye çalışarak çok çaba sarfetti. Часами Марлон работал с Фрэнсисом, пытаясь наладить связь, объяснить слова в конкретных ситуациях.
Benim gibi bir centilmen yaptığı ve söylediği şeylere çok dikkat etmelidir. Джентльмены как я должны быть осторожны в своих словах и действиях.
birisinin söylediği bir şey ve biz kaçırdık! Кто-то что-то сказал, а мы пропустили!
Merhum babamın söylediği gibi, mantık işe yaramazsa, zor kullanmayı dene. Как говорил мой покойный отец, не можешь убедить - используй силу.
Otto, babasının verdiğini söylediği bir Meksika pulunu gösterdi bana. Отто показал мне мексиканскую марку, которую получил от отца.
Yetkililerin bize o zaman da söylediği gibi, Henri'nin belirtmiş olduğu bir adresi yoktu. Как мы и сказали тогда полиции, Генри не оставил никакого адреса для переписки.
Greg 'di. Bana söylediği şey bir seviyede doğru değildi ama bir seviyede doğruydu. Он сказал мне кое-что, что с одной стороны никак не может быть правдой.
Bu, birinin bana söylediği en güzel şeydi. Это лучшее, что мне кто-либо когда-либо говорил.
Bir zamanlar bilge bir adamın bana söylediği gibi. Kazanmak her şeyi açıklar, öyle değil mi? И как сказал мне один мудрый человек, победа говорит сама за себя, так ведь?
Burası genelde Neal'ın bir şeyler söylediği yer. В этом месте обычно что-нибудь говорил Нил.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.