Sentence examples of "нам выиграть" in Russian

<>
Ты знаешь, как Советы помогли нам выиграть Вторую Мировую? Sovyetlerin nasıl İkinci Dünya Savaşı'nı kazanmamıza yardım ettiğini biliyor musunuz?
Именно консервы помогли нам выиграть войну. Konserve yiyecekler savaşı kazanmamıza yardım etti.
Итак, как нам выиграть дело? Pekâlâ, bu davayı nasıl kazanırız?
Но для этого мы должны выиграть. Ama bunun için, biz kazanmalıyız.
Потому что ты могла бы выиграть только, если бы я тебя представляла... Çünkü kazanman için tek gerçek şansın seni temsil ediyor olmam olacaktı bu yüzden...
И чтобы выиграть войну, иногда враг должен умереть. Ve savaşı kazanmak için, bazen düşmanların ölmesi gerekir.
Итак, вы рискуете потерять франков, и выиграть. Yani frank kaybetme ya da frank kazanma riski alırsınız!
Он собрался выиграть призы для прекрасной дамы. Güzel genç hanım için birşey kazanmak istiyor.
Вы должны дать ему выиграть. Vermek zorundasın onu bir kazan.
Слушай, я хочу выиграть, так что надеюсь я выше Тони. Dinle, kazanmak istiyorum, o yüzden Tony'nin üstünde olmayı umut ediyorum.
А разве это не верный способ выиграть соревнование, если убить соперницу? Ve yarışmayı kazanmanın daha iyi yolu ne ki? Onu öldürmekten başka?
Тебе лучше выиграть, для твоего же блага. O zaman kendi iyiliğin için kazansan iyi olur.
Если хочешь выиграть, перестань притворяться. Eğer kazanmak istiyorsan, rölü bırak.
Ты не хочешь выиграть? Kazanmak da mı istemiyorsun?
Вы, американцы, надеетесь выиграть ядерную войну, так? Siz Amerikalılar bir nükleer savaşı kazanmayı umuyorsunuz, değil mi?
Я обещал дать интервью, чтобы выиграть время. Bize vakit kazandırmak için özel röportaj sözü verdim.
Я думала, ты хочешь выиграть спор. İddiayı kazanmak istediğini sanıyordum. - İstiyorum.
Эту войну можно выиграть только одним способом. Проиграть её. Bu savaşı kazanmanın tek yol onun kazanmasına izin vermek.
Спускайтесь с облаков, джентльмены. Теперь вы в новом деле - выиграть войну. Şimdi kafanızı bu bulutlardan çıkarıp, kendinize gelip, savaş kazanma işine girişmelisiniz.
Нам надо выиграть время. Önemli olan zaman kazanmak.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.