Exemples d'utilisation de "понимать" en russe

<>
Он заставляет меня его понимать без слов, и заставляет меня вести себя тихо без применения угроз. Tek bir söz bile söylemeden onu anlamaya zorladı ve tehdit bile etmeden sessiz kalmam için beni zorladı.
Ты как никто должна это понимать. Sen ve diğerleri bu işi anlamalı.
Начинаю понимать почему маньяки ходят и убивают всех подряд. Manyakların neden çifteyi kapıp herkesi paramparça ettiklerini anlamaya başlıyorum.
Она должна понимать опасность. Riskleri iyice anlaması gerekiyor.
Она должна четко понимать приоритеты, или ты должен будешь её уволить. Neyin öncelikli olduğunu bilmesi gerekiyor ya da senin onu işten atman gerekiyor.
Тут нечего понимать, Кейт. Anlayacak bir şey yok Cate.
Благодаря войне, белый человек гораздо лучше стал понимать индейцев. Savaş sayesinde beyazlar, Amerikan Yerlileri'ni çok daha iyi anlayacak.
Лана, ты должна понимать, что я тоже в опасности. Lana, senin kadar, benim de kendimi riske attığımı anlamalısın.
Нам необязательно друг друга понимать. Birbirimizi anlamak zorunda da değiliz.
Уж ты то должна это понимать. Herkesten çok senin bunu anlaman gerekiyor.
Ну а сутенер по крайней мере должен понимать женщин. Bir pezevengin de, en azından kadınları anlaması gerekir.
Как это понимать, план Эрно? Ne demek "Erno'nun planı"?
Тебе ничего не надо понимать. Hiçbir şey anlamana gerek yok.
Мы раньше встречались, и теперь я начинаю понимать, как сильно скучала по нему. Eskiden onunla aramız biraz limoniydi fakat artık onu ne kadar özlemiş olduğumu fark etmeye başladım.
Научи его понимать, что это не его вина. Evet - Bunun onun suçu olmadığını bildiğinden emin olmalısın.
И только теперь я начинаю понимать насколько это не нелепо. Ve ne kadar gayri gülünç olduğunu ancak şimdi anlamaya başlıyorum.
Как правоверный христианин, ты должен это понимать. Eminim senin gibi iyi bir Hıristiyan bunun farkındadır.
Особенно когда дочь подрастет и начнет, что-то понимать. Kızım yeterince büyüdüğünde ve ne olduğunu fark etmeye başladığında.
Важно понимать, как незначительное изменение в балансе, даже на атомном уровне, может создать хаос. Dengedeki ufacık bir değişikliğin, atom seviyesi üzerinde bile ne kadar karışıklığa neden olabileceğini fark etmek önemli.
Вы, как мои коллеги, должны понимать меня Он работал с нами. Kursta bize derlerdi ki işinle duygularını ayır, olanlara karşı hoşgörünü sağlam tut.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !