Exemples d'utilisation de "çıkmak" en turc

<>
Buradan çıkmak için tek şansım, Alison. Элисон - мой единственный шанс выбраться отсюда.
Dibe vurmuş ve evden çıkmaz hâldeydim, dışarı çıkmak istemiyordum. Я была тихой и малоподвижной, не хотела никуда выходить.
Daireden çıkmak, hoş bir yüzü görmek güzel. Приятно выйти из квартиры, увидеть красивое лицо.
Her adımda, savaşmam gerekti çok çalışıp daha iyi olmak için, karlı çıkmak için. На каждом шагу я должна бороться, тяжело работать, становиться лучше, идти вперед.
Benjamin, birisi gemiye çıkmak için izin istiyor. Бенджамин, кое-кто запрашивает разрешения подняться на борт.
Bu üçünü nezarete al ama bir saat içinde bizimle birlikte yola çıkmak için hazır da olsunlar. Поместите этих троих под стражу, убедитесь, что они готовы уйти с остальными через час.
Ben sadece arkadaş olmak istiyorum, seninle çıkmak istemiyorum. Я хочу быть друзьями, я не хочу встречаться.
Bay Rivers bu akşam konsere çıkmak zorunda. Мистер Риверс должен выступить на концерте сегодня.
Evet. Onlarla birlikte çıkmak istedim ama müsaade etmediler. Yavaşlatırmışım onları. Я хотел с ними пойти, но мне не дали.
Kaleden çıkmak için başka bir yol olmalı bu tünellerin içinden. Должен быть другой способ покинуть замок, через эти туннели.
Tamam, bak, beni aramalısın çünkü bu hafta sonu dışarı çıkmak istiyorum. Ладно. Но ты должен мне позвонить. В этот выходной я хочу на свидание.
Gaby, Bree'yi bir polisle çıkmak için kötü bir zaman olduğu konusunda uyardı. Габи предупредила Бри, что сейчас не лучшее время для свиданий с полицейским.
Ajan Keen'in dışarı çıkmak için saniyesi var. У агента Кин секунд, чтобы выбраться.
Evet. Büyük fırtınalarda dışarı çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Ama bunun gibi küçük fırtınalarda çatıdan sorunsuzca geçecektir. В сильный шторм нужно выходить наружу, а в такой крошечный сработает и через крышу.
Arkady buradan çıkmak için neden can atıyor? Почему Аркадий так отчаянно хочет выйти отсюда?
Yukarı çıkmak senin için çok tehlikeli. Для тебя слишком опасно идти туда.
Önce bana burada bir içki ısmarlamak ister miydin yoksa doğruca odana mı çıkmak istiyorsun? Хотели бы вы сначала угостить меня коктейлем, или хотите подняться в вашу комнату?
Ben sadece Sadece buradan çıkmak istiyorum. Я только Я просто хочу уйти.
Buradan çıkmak için en iyi şansları biziz. Их лучший шанс выбраться отсюда это мы.
Ay tutulmaları sırasında görevleri ejderhayı öldürmek olduğu için bu hadiselerde, ejderhanın gezegeni yemesini engellemek için, gökyüzüne ateş edecekleri bir yay ve okla silahlanmış olarak dışarı çıkmak zorundaydılar. Так как их обязанностью была победа над драконом, им приходилось выходить во время лунных затмений вооруженными луком и стрелой, которую запускали в небо, чтобы предотвратить поглощение спутника драконом.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !