Sentence examples of "çılgın" in Turkish

<>
Harrison Wells'in çılgın dahi olduğunu düşünen sen misin? Вы считаете, что Гаррисон Уэллс безумный гений?
Kızım pek çok şey olabilir Yüzbaşı, lâkin "çılgın" bunlara dahil değil. Капитан, о моей дочери можно много сказать, но она точно не сумасшедшая.
Aksi bir baba, tuhaf bir amca, ezilen bir anne ve çılgın çocuklar. У нас есть хмурый папаша, странный дядюшка, нервная мамочка, сумасшедшие детишки.
Bu çılgın balık ne yapıyor? Что эта безумная рыба делает?
Belki değil ama "Çılgın bir dünyada sadece çılgınlar akıllıdır." Возможно, но "в безумном мире нормальны только сумасшедшие".
Büyük boy pepperoni ve birazda çılgın çubuk. У меня большой пепперони и безумные палочки.
Hayatımın en çılgın gününü bugün, alışveriş merkezinde yaşadım. Сегодня в торговом центре у меня был сумасшедший день.
O, beni yaratan çılgın bilim insanı. Она чокнутая учёная, которая создала меня.
Lightman iyi biliyor ama birazcık çılgın. Лайтман хороший, но немного чокнутый.
Bunun, yukarıda kurduğun, çılgın duvarla bir alakası var mı? Это как-то связано со стеной безумия, которая у тебя наверху?
Ben Çılgın Kral'ı çok iyi hatırlıyorum. Я слишком хорошо помню Безумного короля.
Burayı o kadar korkunç o kadar çılgın bir yere çevirmeliyiz ki Cadılar Bayramı kavramı kökten değişsin. Сюда нужно что-то настолько пугающее, настолько безумное, что это перевернуло бы представление о Хеллоуине.
Crosby, yani, benim koca kafalı küçük kardeşim bana bu fikirle geldi, bu büyük çılgın fikirle. Кросби, мой придурковатый младший брат, прибежал ко мне со своей идеей, этой огромной безумной идеей.
Öyleyse "en çılgın anne" yarışmasını benim kazandığımı söylemek uygun olur. Уверен, я бы выиграл в любом конкурсе на самую безумную мать.
Gazete makalelerinde 'Malcolm' adını kullanıyorum. Böylece çılgın gelinler beni rahatsız etmiyor. Я пишу под псевдонимом "Малкольм", чтоб укрыться от безумных невест.
Şaşırtıcı, çılgın ve çok eğlenceliydi. Удивительно и сумасшедше и очень весело.
Ben geldiğimizden beri,.. çılgın Avrupa seksini arıyorum, ama bulan hep o oluyor... Я был уже везде, в поисках сумасшедшего европейского секса, а ему как всегда...
Onu çılgın yapan da bu zaten. Именно это и делает его сумасшедшим.
Kim Vegasın yakınında nükleer bir bomba patlatacak kadar çılgın olabilir? У кого хватило ума испытывать ядерную бомбу рядом с Вегасом?
Goldilocks, en baştan o eve tırmanan çılgın sarışın bastıbacağın tekiydi. Маша была чокнутой белокурой коротышкой раз зашла в тот дом сперва.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.