Exemples d'utilisation de "öğle aralarında" en turc

<>
Öğle aralarında şekerleme yapmayı çok severim. Я люблю вздремнуть в обеденный перерыв.
Eğer Afganlar akrabaları ziyarete giderse ve / veya orada öğle ya da akşam yemeği yerse, annelerin çocuklarının ev sahibinin tüm bulaşıklarını iyice yıkayacağı hakkında hiç bir şüphesi yoktur. Если афганцы навещают семью, обедают или ужинают, то их матери, перед тем как уйти, проверяют, осталась ли посуда в доме родственников безупречно чистой.
Aralarında; iki ülkede de sefaret kurulması, Küba'nın terörizmin devlet sponsoru olarak görünümünün yeniden incelenmesi, iki devletin başkanlarının olası ziyaretleri ve Panama Şehri'nde yapılacak olan Amerika Zirvesi'ne katılımı konuları bulunuyordu. В телевизионном обращении президент Барак Обама объявил о серии изменений в двусторонних отношениях, включая обоюдное создание посольств, пересмотр позиции, согласно которой Куба является государством - спонсором терроризма, возможные визиты глав государств друг к другу и участие Кубы в следующем Саммите Америк в году, который пройдёт в Панаме.
Aç değilim. Öğle arasında çalışacağım. Собирался работать все время ланча.
Bir askerle aralarında bir şey olmuştu. У нее был роман с солдатом.
Bir ara öğle yemeği yiyelim. Нам нужно пообедать вместе когда-нибудь.
"Aralarında bir yarık açıldı. Genişliği metreden az bir koridor. "Пропасть разверзлась между ними, коридор уже пяти метров.
Öğle yemeğinde kurabiye mi yiyorsun? У тебя печенье на обед?
Bu da aralarında mıydı? С ними был этот?
Öğle yemeği vakti ve servis arasında gelmiş. Сейчас обед, и скоро подавать горячее.
Şimdiye kadar aralarında hiçbir bağlantı yok. Ни малейших признаков связи между ними.
Öğle saatlerinde varacağız ve Vali ile Batı Hint adalarının temsilcileri tarafından karşılanacağız. Мы прибываем в полдень, нас встретит губернатор и представители Вест-Индийских островов.
Aralarında bir sürtüşme vardı. У них были разногласия.
Geri dönsek iyi olur. Yoksa öğle yemeğine geç kalacağız. Нам лучше вернуться, а то опоздаем на ланч.
Bir hayli organizeler ve aralarında bir sürü profesör ve üniversite mezunu var. Они так организованы, и среди них много преподавателей и выпускников колледжа.
Öğle arası bitti sayılır. Обеденный перерыв почти закончился.
Aralarında genel bir bağ varmış gibi gözükmüyor. Кажется, между ними нет ничего общего.
Onlarsız öğle yemeği eksik kalır. Какой же ланч без них.
Aralarında hiç telefon görüşmesi yok. Они друг другу не звонили.
Öğle yemeği ve atıştırma molaları. Остановки на ланч и перекусы.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !