Sentence examples of "Anlaşmayı" in Turkish

<>
Ama senin yine de anlaşmayı yoluna koyabilmenin bir yolunu bulman lazım. Karen vazgeçti. Но я хочу, чтобы ты нашел способ все-таки заключить с ней договор.
Nasıl öylece atıp iptal eder anlaşmayı? Как он может просто отменить сделку?
Biz anlaşmayı yapacağız, ama o bize daha fazlasını verecek. Мы заключим сделку, но пусть он даст нам больше.
Yasal olarak beni ömrüm boyunca kahyan yapıp yapamayacağından emin değilim ama yine de anlaşmayı imzaladım. Вряд ли ты легально сможешь сделать меня своим пожизненным дворецким, но контракт я подписал.
Müvekkilime anlaşmayı kabul etmesi için saat mühlet verdiniz. Вы дали ему часов, чтобы принять предложение.
Bu anlaşmayı en çok sen düşünmelisin. Son gelişmeler de göz önüne alınırsa... Эта сделка представляет для вас особенный интерес, в свете последних событий.
Şu çok açık ki babam Kolombiyalılarla anlaşmayı sürdürüyor ve senin muz standın vasıtasıyla kara para aklıyor. Отец явно продвинулся в сделке с колумбийцами и он смеется над нами через твои банановые закуски.
Anlaşmayı kontrol ettirdiğim muhasebeciler birkaç tane bildirilmemiş ödeme buldu. Изучая материалы сделки мои бухгалтера нашли несколько неофициальных платежей.
Bilgiyi başka bir yoldan almaya çalıştım o zaman anlaşmayı bozuyor olmayacaktım. Я пыталась получить информацию другим путём, не нарушая подписанного соглашения.
Ve bu güvercinler anlaşmayı bozdular. А эти голуби нарушили договор.
Dahası, Phil ve Geena anlaşmayı kızıştırmış. Плюс еще Фил и Джина подсластили сделку.
Kocasını Rusların öldürdüğünden haberi var mı? Bunu bilse o anlaşmayı imzalar mı sanıyorsunuz? Вы думаете, она захотела бы подписать этот договор, если бы знала это?
Şirket için hayati öneme sahip anlaşmayı yapmakla sorumlusun ve bu da senin için çok daha önmeli. Вы ведете сделку это ключевой для компании, что делает его еще более важную для вас.
Merkez Komutanlık, Federasyon ile olan anlaşmayı asla ihlal etmemiştir. Центральное Командование никогда не стало бы нарушать договор с Федерацией.
Çünkü ben sadece senin kıçını, anlaşmayı ve kayın pederinle olan ilişkini kurtardım. Я только что спас твою задницу, сделку и твои отношения с тестем.
Ayrıca anlaşmayı planlandığı gibi imzalamak için, Rusya Başbakanı ile birlikte beş saat içinde ABD'de olacağını da söyledi. И что через пять часов он приедет в здание ООН с премьер-министром России, чтобы подписать мирный договор.
Bu anlaşmayı imzalarsak, son seçimde ulaşmayı başardığımız en değerli iki başarıyı yok etmiş oluruz. Если мы ратифицируем этот мирный договор, мы уничтожим два самых драгоценных достижения последних выборов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.