Exemples d'utilisation de "Farklı bir" en turc

<>
Dünyanın pek çok yerinden, her yaştan insan şehri farklı bir bakış açısından daha iyi tanıyabilmek için En Kötü Turlara katılmış. Люди всех возрастов, активисты или нет, приезжающие из разнообразных стран, например, Австралии, Таиланда и Германии, кому просто хотелось взглянуть на город с другой стороны, присоединились к The Worst Tours.
Vintage Everyday sitesindeki fotoğraflar hikayenin farklı bir yönünü ele alıyor. Фотографии с "Vintage Everyday", однако, показывают другую сторону истории.
Akşam yemeğine farklı bir şey deneyelim mi? Не хочешь попробовать на ужин что-нибудь новенькое?
Sadece oturup bekleyebileceğim farklı bir yer arıyordum. Я просто искал новое место для ожидания.
Daha iyi bir hamle yapacağın farklı bir evreni. Другую вселенную, где ты сделал лучший ход.
Ne demek kremalı turtanın farklı bir türü daha var? В каком смысле - жарят в духовке не пироги?
Ve ışığı kırma özelliği kazandı, böylelikle insanlar yüksüğü takan kişinin görüntüsünden farklı bir görüntü görüyorlardı. В нем развились свойства преломления, и когда человек надевал этот наперсток, люди видели другого.
Tamamen farklı bir kurban. Совершенно другой тип жертвы.
Her anevrizma birbirinden farklıdır. Hepsi farklı bir yaklaşım gerektirir. Все они разные, к каждой нужен свой подход.
Bu sefer gerçekten farklı bir sonuç bekliyor musunuz? Вы действительно ожидаете иного результата в этот раз?
Sadece şarkıyı değiştir. Farklı bir şarkı çal. Просто смени пластинку, поставь другую мелодию.
Ve Richard'ın komutasında İngiltere, tamamen farklı bir doğaya bürünüyor. А под властью Ричарда Англия являет собой совсем другого зверя.
Güzel kadınlar farklı bir dünyada yaşarlar. Красивые женщины живут в другом мире.
Selam, bu sabah evden çıkarken farklı bir şeyler dikkatini çekti mi? Çevrede gezinen hayvanlar falan? Привет, ты, когда уходил сегодня утром, не заметил кого-нибудь или что-нибудь парящее над домом?
Biletleri almak için farklı bir yol olmalı değil mi? Должен же быть другой способ достать билеты, так?
Farklı bir yolla içeriye girmeliyiz. Нам нужно попасть туда иначе.
Farklı bir yaklaşım denemeliyiz. Придётся попробовать другой подход.
Farklı bir karar verseydin, bunu her zaman bertaraf edebilirdim. Я всегда мог разрушить это если бы ты решил иначе.
Bölümde farklı bir bakış açısı olması iyi bir şey. Для отделения полезно, когда добавляется другая точка зрения.
Her olayda, beynin farklı bir bölgesi etkilendi. В каждом случае различная область мозга была затронута.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !