Sentence examples of "Güneş" in Turkish

<>
Sonra, sen Sarah Jane'le kaçıp gittiğinde güneş yok oldu. Когда ты снова ушла с Сарой Джейн - погасло солнце.
Güneş Tanrısı Ra bize kutsal merasime başlamamızı emretti. Бог солнца Ра велит нам начинать священную церемонию!
Kapüşonlu sweetshirt, ceket giyiyorlardı ve güneş gözlükleri vardı. На них были куртки с капюшонами и солнечные очки.
Güneş ışığı, doğanın güneş ışığı değil mi? Разве не солнечный свет - солнечный свет природы?
Güneş ve rüzgar enerjisi toplum tarafından iyi biliniyor. Солнечная энергия и энергия ветра широко известны людям.
Biraz, aa, toplama işlemi ve biraz da güneş sistemi ile ilgili bulmacası var. Ему осталось сделать примеры по математике и решить кроссворд на тему солнечной системы, по-моему.
Güneş ve uzay arasında ne oluyor? Что происходит с Солнцем и пространством?
havadaki organik moleküllerle besleniyorlar da olabilirler, veya güneş ışınlarıyla besinlerini kendileri de yapıyor olabilirler. Они могли бы питаться органическими молекулами в воздухе или производить их с помощью солнечного света.
Bu güneş ışığının hastanın gözüne girmesini sağlar... Это позволяет солнечному свету достигать глаз пациента...
Güneş'e yaptığın seyahatte, hücrelerin fazla güneş radyasyonuna maruz kalmış. Senin vücudunun bile hazmedemeyeceği kadar fazla. Твой полёт к Солнцу подверг клетки солнечному излучению большему, чем даже твоё тело может переварить.
Dolaysız güneş ışığı altında suyun sıcaklığı artmaya başlıyor. Под прямыми солнечными лучами вода начала быстро нагреваться.
Açık yıldız kümelerinin çoğu en az 100 yıldız ve 50 veya daha fazla güneş kütlesiyle oluşur. Большинство вновь образованных рассеянных скоплений обладают численностью от 100 звёзд и массой от 50 солнечных.
2 saatte güneş çiği buharlaştırıp kaktüslerin yüzeyini kurutacak. Через час или два солнце высушит поверхность кактусов.
Bu, o ana kadar bulunan en büyük kütleli kara deliktir (Güneş kütlesinden 2 milyar kat fazla). Вычисления позволили определить массу чёрной дыры - она оказалась равной 2 миллиардам масс Солнца.
Sarı güneş ışıkları onu yavaş yavaş kendisine getiriyor. Жёлтые солнечные лампы возвращают её назад очень медленно.
Hayır Gustav, o bir güneş kılıcı değil. Нет, Густав, это не солнечный меч.
Bizim güneş sistemimizi benzersiz yapan şey ikili yerçekimine ait olması. Наша Солнечная система уникальна тем, что обладает двойной гравитацией.
Yön değiştiriyor, bir sonraki güneş sistemi rotasına döndü. Машина меняет курс, поворачивает к следующей солнечной системе.
Merkür genişlemiş kırmızı Güneş tarafından yutulduğu için ufak bir anı olarak kalacak. От Меркурия останутся одни воспоминания, он будет поглощен расширившимся красным Солнцем.
Güneş bu taraftan yükseliyor saat sonra ortalık daha da aydınlanacak. Солнце встает в этом направлении. Через три часа наступит жара.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.