Exemples d'utilisation de "anlıyor musunuz" en turc

<>
Öldürülmeden hayır diyebilmenin ne demek olduğunu anlıyor musunuz? Каково это, сказать "нет" и не быть убитым?
Halkımın yarım milyonunun demokrasi arayışında öldüğünü anlıyor musunuz? Вы понимаете, что полмиллиона моих сограждан умирают в поисках демократии?
Anlıyor musunuz, Jessica o an ne istiyorsa yapmayı seviyor ama Lindsay buna ayak uyduramadı. Джессика любит, чтобы все было на своих местах, а Линдси просто не вписывалась.
Sessiz kalma hakkına sahipsiniz. Anlıyor musunuz? Вы имеете право молчать Вы понимаете?
Onu bulmak zorundayız, anlıyor musunuz? Мы должны найти его, понимаете?
Sandım ki orada iyileşir, anlıyor musunuz? Думал там ей станет лучше, но..
Anlıyor musunuz beni, efendim? Вы меня понимаете, Учитель?
Bay Scott bunu anlıyor musunuz? Вы понимаете, мистер Скотт?
Çok gerginim, anlıyor musunuz? Я так нервничаю, понимаешь?
Burada kriz modundayız, anlıyor musunuz? У нас кризисная ситуация, понимаете?
Bizi hemen dışarı çıkarmak zorundasınız, anlıyor musunuz? Вы должны вытащить нас отсюда. Вы слышите меня?
Sizi böyle bir zamanda rahatsız etmek istemezdik, ama şirket araştırma yapılmasını istedi. Anlıyor musunuz? Простите, что беспокоим вас в такой момент, но компании требуется провести собственное расследование.
Binbaşı, bu benim param değil. Bu yüzden umurumda bile değil, anlıyor musunuz? Товарищ майор, это не мои деньги, и мне по барабану, поймите.
Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? O, bakınca kız sandığınız oğlanlardan değil. Он такой мальчишеский мальчик, что его нельзя принять за девочку, правда?
Bu iş gerçekleşmek üzere beyler anlıyor musunuz? Сейчас всё произойдет, джентльмены, понятно?
Şu anda Brown için çalışıyor olsaydınız nelerle yüzleşirdiniz anlıyor musunuz? Вы понимаете что значит, если вы работаете на Брауна?
Bu ne demek anlıyor musunuz? Понимаете, что это значит?
Şimdi beni anlıyor musunuz Bay Walker. Око за око, м-р Уокер.
Anlıyor musunuz? Küçük kızımı bu şey için hazırlıyormuş... Он ухаживал за моей малышкой, вот для этого...
Onlara ihanet edeceksem sadece benim şartlarımla yapacağız. Sadece benim şartlarımla. Anlıyor musunuz? Раз уж мне приходится их предавать, то лишь на моих условиях.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !