Exemples d'utilisation de "biliyorum" en turc avec la traduction "я знаю"

<>
Dinle, beni dinle. Bu bir risk, biliyorum. Послушай, послушай меня это риск, я знаю.
Travis, bu acı verecek biliyorum o yüzden acele etme. Тревис, я знаю, это больно, не спешите.
Biliyorum, ama bu "Sakın sarı bir gergedan düşünmeyin!" demek gibi. Я знаю, но это как говорят "не думай о желтых носорогах"!
Evet, evet, Plaj kulübünü biliyorum, tabii. Да, да. Конечно, я знаю Пляжный клуб.
Ama bu özel, kullanılmaya değer istihbaratı inanılmaz derecede kısa bir sürede topladığımızı biliyorum. Я знаю, что мы достали конкретную, ценную информацию в невероятно короткий срок.
Belki öyle ama bak, görüyorsun ki bunu biliyorum çünkü bütün hatunlarına bunu anlatıyor. Но я знаю об этом, поскольку он повторяет эту историю всем своим подружкам.
Biliyorum bazen o başlığın altında yaşamak daha kolay. Я знаю, иногда проще жить под капюшоном.
Ama bir şeyi biliyorum, o gerçek bir vatanseverdir. Но я знаю одно: он - истинный патриот.
Ben de fark yaratmaya çalışıyorum, Peter, nasıl yapacağımı çok iyi biliyorum. Я пытаюсь всё изменить, Питер, наилучшим способом, который я знаю.
Biliyorum bunun gün ışığı kadar doğal olduğunu düşünüyorsun ama yapılması gereken çok zor bir iş var. Я знаю, ты думаешь, что красота даётся от природы, но это тяжкий труд.
Dinle, Thayer'la sürekli konuştuğunu biliyorum, tamam mı? Sen... Слушай, я знаю, ты всё время разговариваешь с Тайером.
Bu genç bayanı sadece Küçük Dorrit olarak biliyorum. Эту девушку я знаю только как малышка Доррит.
Özür dilerim, kızma, biliyorum, sana birçok kez sordum. Только не злись, я знаю, что много раз спрашивала.
Biliyorum, bu yüzden ona ekstradan yarım saat verdim işte. Я знаю, именно поэтому я дал ей дополнительные минут.
Biliyorum ama o da herkes gibi yaşam kapsülünde uyandı ve burada kalarak doğru mu yanlış mı yaptı bilmiyorum. Я знаю, но она проснулась вместе с нами, значит есть причина зачем или почему попала сюда.
Dana, benhasta biliyorum, ve biz denemek zorundayız. Дана, я знаю пациента, мы должны попытаться.
Tamam, biliyorum ki ikimiz de bir yatışma dönemi içindeyiz, nedeni de benim diğer... Послушай, я знаю, что в наших отношениях сейчас период затишья из-за моей другой...
Biliyorum, benim üstüme düşmez ama; ama birinin yanında olması kötü birinin yanında olmasından iyidir. Я знаю, это не моё дело, но нет компании лучше, чем плохая компания.
Hayır, biliyorum, Catherine bana hepsinden bahsetti, tamam mı? Нет, я знаю, Кэтрин всё мне об этом рассказала.
Biliyorum ama bu kural maçı ilginç hale getirmiyor. Я знаю, но это делает бой неинтересным.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !