Sentence examples of "emekli" in Turkish

<>
1937'de Louis Jouvet'nin ısrarlarıyla, 1968'te emekli olana kadar çalışacağı Conservatoire de Paris'te öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. В 1937 году стал профессором в Консерватории, где преподавал до выхода на пенсию в 1968 году. Среди его учеников - Франсуа Шометт.
Bu adamlardan emekli olunca şirketlerde güvenlik işi teklif edilen oldu mu? Этим ребятам не предложили на пенсии поработать в охране какой-либо компании?
1984 yılında Bell Laboratuvarlarından emekli olan Anderson şu anda Princeton Üniversitesi'nde, Joseph Henry Fizik bölümü profesörüdür. Андерсон был награждён Национальной медалью науки. В 1984 г. он уволился из лабораторий Белла и является в настоящий момент эмерит-профессором физики в Принстонском университете.
Siz ve adamlarınız refah içinde ve onurlu bir şekilde emekli olabilirsiniz. Вы и ваши люди уйдут на покой в богатстве и славе.
Ben emekli aylığıma zam hakkı alırım sen de oradaki kuru dalları temizlemeye başlarsın. Burrell ve Rawls'dan başlayarak. Мне увеличат пенсию, а тебе будет фора при сбросе балласта, начиная с Баррела и Роулза.
Emin New York'a emekli olmak istiyorum patlamanın bugüne kadar kadar yakın? Ты и правда хочешь уволиться в Нью-Йорк близко к дате взрыва?
Sör Andrew, iki yıl sonra emekli oluyor tabi ki. Конечно, через года сэр Эндрю должен уйти на пенсию.
Mark Schultz Olimpiyat Oyunları'ndan sonra rekabete dayalı güreşten emekli oldu. Марк Шульц ушел из профессионального спорта после Олимпийских игр года.
2006 yılının Eylül ayında parti lideri Geoffrey Henry emekli olunca Puna Cook Adaları Partisi lideri seçildi. В сентябре 2006 года после отставки партийного лидера Джеффри Генри, Пуна был избран новый лидером партии Островов Кука.
1899 yılından emekli olana kadar Leipzig Üniversitesi'ne çalıştı. С 1899 года работал в Университете Лейпцига до выхода на пенсию.
Emekli ve mutlu olmak için bir yol vardır belki. Возможно на пенсии есть только один способ быть счастливым.
Ceneviz'den altı ay sonra emekli oldu ve şu an Silver Spring'de oturuyor. Он уволился через шесть месяцев после Генуи и проживает в Силвер Спринг.
Sonunda Ruthie, emekli oldu. Ben de vedalaşmaya gittim. Panoya baktım ve yazının hâlâ asılı olduğunu gördüm. И вот Рути выходит на пенсию, я зашёл попрощаться, смотрю, а цитата на месте.
1983'te Japonya'ya geri döndü ve 1987'de emekli olana kadar Toyota'da çalıştı. В 1983 году он вернулся в Японию и работал на "" Toyota "" до выхода на пенсию в 1987 году.
Fakat Duke Üniversitesi "nin yönetimindekiler, zamanla parapsikolojiye sempatilerini azaltmak zorunda kaldılar ve Rhine" ın 1965 "te emekli olmasından sonra parapsikolojiyle bağlarını kopardılar. Администрация университета Дюка постепенно всё меньше симпатизировала парапсихологии, и вскоре после выхода на пенсию Рейна в 1965 отдел был расформирован.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.