Exemples d'utilisation de "havaya" en turc

<>
Nefes almak için havaya ihtiyacımız var. Suya, ısıya, yemeğe. Нам необходим воздух для дыхания, вода, тепло, пища.
Ağı genişletip şüpheli sayısını artırmalıyız ve bomba Los Angeles'ı havaya uçurmadan bir şeyler bulmalıyız. Я предлагаю расширить поиски и получить достоверную информацию, пока взрыв не уничтожил Лос-Анджелес!
Oda gazla dolmuştu, Ben de onu açık havaya çıkardım. Комната была полна газа, я вытащил её на воздух.
Bir biyolojik silah yada virüs havaya bir şey saldılar. Они выпустили в воздух какое-то биологическое оружие или вирус.
Yalan yok Karl! Ölmemi isteseydin binayı benle beraber havaya uçururdun. - Kim? Чёрт, Карл, если бы ты хотел убить, ты бы взорвал здание!
Bu ev havaya uçmadıysa tek sebebi Otis'in gazı kapatması, bizim de havalandırmayı açmamız. Отис перекрыл газ, и вентиляция - единственное, почему не взорвался весь дом.
Senin bildiğin hepimizi nasıl havaya uçuracağın, onu biliyorsun. Ты, только знаешь, как нас всех взорвать.
Hayatta kalmak için güneşe ve havaya ihtiyacı var. Нуждается в солнце и воздухе, чтобы выжить.
Ama kendi çetesinin onu havaya uçurmaya çalışması gerçeği bu konuda beni biraz daha iyi hissettiriyor doğrusu. Но тот факт, что его собственная банда пыталась взорвать его, немного поднимает мне настроение.
Şimdiye kadar gitmiştir. ve senin değerli casus istasyonunu havaya uçuracak. Он на свободе, и разнесёт твою бесценную шпионскую станцию.
İkizlerin temiz havaya ve güneşe ihtiyacı var. Близнецам необходим солнечный свет и свежий воздух.
Bir simgenin tek başına bir anlamı yoktur ama yeterli sayıda insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir. В одиночку символ не имеет смысла, но при нужном количестве людей взрыв здания может изменить мир.
Onun su kaynağına sızan.... metandan dolayı evi havaya uçtu şimdi. Теперь его дом взлетел на воздух из-за метана просочившегося через водопровод.
Güneşe ve temiz havaya ihtiyacınız var. Вам нужны солнце и свежий воздух.
Sorularım bir trafik kazası hakkında, araç havaya uçmuş, tanesi de ters dönmüştü. Они о дорожной аварии -- три машины взлетели на воздух, еще три уничтожены.
Birçoğuna çivi çakılmış gibi görünüyor ve gerçekten biraz temiz havaya ihtiyacım var. Большинство из них намертво закрыты, и мне правда нужен свежий воздух.
Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır. Цветам и деревьям нужны чистый воздух и свежая вода.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !