Exemples d'utilisation de "iddia ediyor" en turc

<>
Ne de olsa psişik olduğunu iddia ediyor. Если она говорит, что она медиум.
Şüphelinin kimliğini belirleyebileceğini iddia ediyor. Утверждает, что знает подозреваемого.
Yüzbaşı Beckett, bu adam sizin başınızın belada olduğunu iddia ediyor. Капитан Беккет, этот тип утверждает, что вы в беде.
Emilie Zeuthen'ın kaçırılması olayında büyük hatalar yapıldığını iddia ediyor. Gelen bilgilere göre, üçüncü bir cinayet daha işlendi. Как сообщается, произошло третье убийство, и обмен, назначенный на сегодняшний вечер, провести не удалось.
Carla bir çeşit uyuşturucu teslimatı olduğunu iddia ediyor. Карла утверждает, что была какая-то доставка лекарств.
Doctok Jackson kısa bir süreliğine eski haline döneceğini iddia ediyor. Доктор Джексон утверждает, что скоро вернётся в прежнее состояние.
Ajans onun özel durumu hakkında bir şey bilmediklerini iddia ediyor. А агентство утверждает, что не знало о его патологии.
Adam masum olduğunu iddia ediyor. Он настаивает, что невиновен.
Evet, birlikten olduğunu iddia ediyor. Говорит, что служил в полку.
Aktaion tedavi iddia ediyor, daha iyisi olamaz. И это якобы лекарство Актеона уже не поможет.
Bay Murray, onu terk ettiğini iddia ediyor. М-р Мюррей утверждает, что вы его бросили.
Aaron yapmadığını iddia ediyor. Adamın şeyi varmış... Аарон говорит, что не делал этого.
Savonarola, yalnızca ve yalnızca kendisinin Tanrı'nın sözcüsü olduğunu iddia ediyor. Савонарола утверждает, что слышит глас Господень, лишь он один.
Dün gece geç saatlerde bir adam Bowery Mission'a giriş yapmış ve cinayeti gördüğünü iddia ediyor. Этой ночью какой-то бомж в Миссии Бауэри говорил, что видел, как произошло убийство.
Bütün o insanlar Darius'u gördüklerini iddia ediyor. Все они утверждают, что видели Дариуса.
Çok becerikli bir öğretmen olduğunu iddia ediyor. Он утверждает, что Вы прирождённый педагог.
Ezeli düşmanın Full Auto, arkadaşlarını yok ettiğin için seni öldürdüğünü iddia ediyor. Твой заклятый враг Фул Авто поклялся убить тебя за истребление всех его собратьев.
Sizin davetinizle burada olduğunu iddia ediyor, ancak diplomatik vizelar iptal edildi. Говорит, он приехал по вашему приглашению, но дипломатическую визу аннулировали.
Henry Rearden çeliğinin en ucuz, en hafif ve diğer markalardan kat daha kuvvetli olduğunu iddia ediyor. Генри Рирден заявляет, что его сталь легче самых дешёвых сплавов, но в десять раз прочнее.
"Miguel, yani arkadaşım beni tanıdığını iddia ediyor." Мигель, мой амиго, говорит, что знает меня.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !