Sentence examples of "ilişki" in Turkish

<>
Fassa Bortolo kariyerine umut verici bir başlangıç yapmasına rağmen, Ferretti ile Basso arasındaki ilişki soğudu. После многообещающего начала его карьеры в Fassa Bortolo, отношения с Ферретти стали ухудшаться.
Ciddi bir ilişki aradığımı ona söyledin mi, söylemedin mi? Ты ему рассказал или нет что я хочу серьезных отношений?
Branko ile Kyle Betts arasında bir ilişki bulabilirsek... Главное - найти связь между Бранко и Кайлом.
Bu kadının Başkan Grant ile sözde ilişki -- yaşayan kadın olduğundan ne kadar eminsin? На сколько Вы уверенны, что именно у нее Был роман с Президентом Грантом?
Lütfen, aranızdaki ilişki hakkında daha fazla şey bilmek isteriz. Пожалуйста, мы хотели бы узнать больше о Ваших отношениях.
Seçmenleri fikrini değiştiren en önemli olay Vali Grant'in eşinin karıştığı iddia edilen evlilik dışı ilişki oldu. Решающим фактором, повлиявшим на сердца избирателей, стали обвинения жены губернатора в связи на стороне.
Ve bu sadece bir ilişki değildi. И это не была просто интрижка.
Dedektif Rigsby ve Van Pelt ikiniz, romantik bir ilişki içinde misiniz? Агент Ригсби и Ван Пелт, Между вам есть отношения личного характера?
Üzgünüm, Sherry, sadece ciddi bir ilişki yaşamaya hazır değilim. Извини, Шерри просто я сейчас не готов к серьезным отношениям.
Evliler, nişanlılar, aynı evde yaşayanlar ya da makul olarak ilişki kabul edilebilecek ve iki tarafın da... Женатые, обрученные, сожительствующие или вовлеченные в то, что было бы разумно считать отношениями двух сторон..
Ama sadece ilişki sana yetmiyordu değil mi? Но романа вам было мало, да?
Tabii, "arkadaş yok, ilişki yok, bekarım, yalnız kurdum" olayın bittiyse. Конечно, если вы готовы не иметь друзей, связей, быть холостым, одиноким волком.
Ben ve diğeri arasındaki ilişki simetrik değil. Отношения между мной и другими не симметричны.
Tabii. Lily'yle Marshall, daha derin bir ilişki istediğine dair bana yaptığın göndermeleri kaçırdığımı düşünüyor. Лили и Маршалл считают, что я не замечаю твои намёки на развитие наших отношений.
Herschel'in deneyinde renk ve ısı arasındaki ilişki test ediliyordu. В эксперименте Гершель проверял связь между цветом и температурой.
Ne çeşit bir insan eşiyle online bir ilişki yaşamak için sahte bir profil oluşturur? Кто станет создавать фальшивую страничку, чтобы закрутить виртуальный роман со своим собственным мужем?
Daha önce inancını kaybetmesiyle hemen ardından gelen devrimsel görüşleri arasındaki ilişki daha önce hiç kimse tarafından irdelenmedi. То, что не было исследовано в отношениях между её потерей в веру и последующими революционными взглядами.
Kusura bakma ama kurbanlar arasında herhangi bir ilişki göremiyorum. Уж прости, не вижу между жертвами никакой связи.
Sizinki kadar güzel bi ilişki daha iyisini hak ediyor. Такие прекрасные отношения как ваши заслуживают чего-то немного получше.
Bir pazarlama şirketinde çalışıyor, fitness yapmayı seviyor ve uzun süreli bir ilişki arıyor. Она совладелица крупной компании, она обожает фитнес, и она хочет серьезных отношений.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.