Ejemplos del uso de "kahve tenli olduğundan" en turco

<>
Kahve tenli olduğundan sende, 000 beyaz kadının bilgeliği oluyor. Как у темнокожей, у тебя мудрость тысячи белых женщин.
Erivan'ın dört bir yanında, hak ettiği ismi ile mor renkli "Unutma Beni Çiçeği", küçük öğrencilerin göğüslerine taktığı broştan, kahve içen üniversite öğrencilerinin dizüstü bilgisayarlarındaki çıkartmalara kadar görülüyor. Повсюду в Ереване можно увидеть фиолетовые цветы с очень точным названием - незабудка: и у школьников, носящих на груди значки с ее изображением, и на наклейках ноутбуков пьющих кофе студентов университетов.
Ayrıca bir daha öldürmeye meyilli olduğundan da emin olmalıyız. А еще надо убедиться, что он убьет снова.
Uygun büyüklükte, yumuşak tenli ama dokunulacak kadar sıkı olmalı. Лучший размер, нежная кожа, но крепкие на ощупь.
Var olacak bir Starbucks'ın getireceği çeşit kahve ve diğer ürünlere göre fiyatları yerel para biriminin alım gücünün düştüğünü gösterecektir. Поэтому в зависимости от того, какой тип кофе и других продуктов закупает клон Starbucks, цены всё же могут просто отражать ослабленную покупательную стоимость местной валюты.
Bunun içten gelen bir tepkiden daha öte bir şey olduğundan şüphelenmemiştim. Я не предполагала, что он больше, чем неосознанная реакция.
Vegas'ta geçirdiğin birkaç haftadan sonra seni bronz tenli göreceğimi düşünüyordum. После двух недель в Лас-Вегасе вы должны были вернуться загорелой.
"Beleş Kahve." "Бесплатный кофе".
Onun masum olduğundan eminsin, değil mi? Ты уверена что он невиновен, так?
Garsona, uzun boylu, koyu tenli ve yakışıklı olup, sevgilisini bekleyen biri var mı diye sordum. Я спросила официантку, есть ли тут высокий, темноволосый и красивый парень, который ждет свою девушку.
Ona koyu bir kahve içireyim. Хочу напоить ее черным кофе.
First Lady'i kontrol edin, hazır olduğundan emin olun. Сообщите первой леди, убедитесь, что она готова.
Açık tenli, orta boylu. Светлая кожа, среднего роста.
Ben de bağlıyorum ayakkabı bağlarımı İniyorum aşağıya kahve koymaya... Я надеваю ботинки спускаюсь вниз и ставлю варить кофе.
Evet. Burada olduğundan eşinin haberi var mı? А жена знает, что ты здесь?
Beyaz tenli, mavi gözlü. Бледная кожа, голубые глаза.
Şehrin bu yakasındaki en iyi kahve. Лучший кофе в этой части города.
Oranın Monte Cristo Adası olduğundan emin misin? Ты уверен, что это остров Монте-Кристо?
O yıl esmer tenli bir kız defa üst üste yerel yetenek yarışmasında birinciliği kazandı. В том году девочка с темной кожей выиграла первое место в местном шоу талантов.
Hızlı bir duş alıp biraz kahve içeceğim. Только по-быстрому приму душ и выпью кофе.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.