Exemples d'utilisation de "kanıtlamak" en turc

<>
Hayır, sen birşeyleri kanıtlamak istedin. Нет, ты хотел что-то доказать.
Sana hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilim, Richard. Я не собираюсь ничего тебе доказывать, Ричард.
Ve bunu kanıtlamak için adil bir şekilde yargılanacak. Докажите это, и он понесет справедливое наказание.
Evet, bu doğru ve bunu kanıtlamak için de bacağımda bir çilek izi var. Да, верно, и у меня, в доказательство, на бедре клубничка.
Masum olduğumu kanıtlamak için son bir şans. Последний шанс доказать, что я невиновен.
Crane, bana bir şey kanıtlamak zorunda değilsin. Крейн, ты мне не должен ничего доказывать.
Evet, fakat aynı zamanda olmadığını kanıtlamak için tek şansımız. Да, но это также наш единственный шанс доказать обратное.
Flint, bir şey kanıtlamak zorunda değilsin... Флинт, ты не должен ничего доказывать...
Bu, Rakun'un senin hakkında yanıldığını kanıtlamak için bir fırsat. Вот твой шанс доказать, что Енот ошибается в тебе.
Hiç kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilsin Teğmen. Вы никому ничего не должны доказывать, лейтенант.
Larbi kardeşlerin peşine düşüp grupların arasındaki bağlantıyı kanıtlamak zorundayız. Мы должны отследить Ларби и доказать связь между группировками.
Sıradan bir sucta tanıklar suçu ya da masumiyeti kanıtlamak için çağrılır. При обычном преступлении свидетелей вызывают, чтобы доказать вину или невиновность.
Eğer böyle birşeyi kanıtlamak istiyorsak, Bir tanığa ihtiyacımız var. Если мы собираемся доказать что-то подобное, нам понадобится свидетель.
Kadının zehirlendiğini kanıtlamak için elimizde bir doku örneği olması lazım. Для того чтобы доказать отравление, нам нужен образец тканей.
Sana sadakatimi kanıtlamak için başka ne yapmalıyım acaba? Что еще нужно, чтобы доказать мою преданность?
Şüphelenmek ve cinayeti kanıtlamak, bu ikisi farklı şeylerdir. Подозревать и доказать - это две очень разные вещи.
Alfa'nın en hafif araç olduğunu kanıtlamak için arabayı da kantara sokacağım. Я собираюсь взвесить все три машины чтобы доказать что Альфа легче.
Bak, bir ipucusu vardı ve Jason, Garrett'ın suçluluğunu kanıtlamak istedi. Слушай, ему прислали записку, и Джейсон хотел доказать виновность Гарретта.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !