Sentence examples of "sınırlı sayıda" in Turkish
Sanatçı tasarımı, el yapımı, sınırlı sayıda, koleksiyona uygun.
Созданные художником, сделанные вручную, в ограниченном количестве предметы коллекционирования.
Lykan Hypersport, W Motors tarafından sınırlı sayıda üretilen süper otomobildir.
Lykan HyperSport - ливанский гиперкар ограниченного производства (также известна как Wolf Motors).
2000 yılında kurulmuştur ve tam burslu doktora olanağının yanı sıra sınırlı sayıda kişiye burslu yüksek lisans olanağı sunmaktadır.
Она была основана в 2000 году и предлагает полностью финансируемую PhD-программу в сотрудничестве с Саарландским университетом.
Aston Martin One-77, Aston Martin tarafından 2009-2012 yılları arasında sınırlı sayıda üretilen grand tourer otomobil modelidir.
Aston Martin One-77 - элитный суперкар английской компании Aston Martin.
Apple, Aralık 2002'de, Madonna'nın, Tony Hawk'ın veya Beck imzasının veya No Doubt'ın bant logosunun arkasında ekstra 50 ABD Doları için oyulmuş ilk sınırlı sayıda iPod'unu açtı. 3.nesil.
Apple представили первые iPod ограниченного издания, с подписями Мадонны, Тони Хока, или логотипами Бека или группы No Doubt, выгравированных на стальной крышке сзади за дополнительные US $ 50.
Bu dünyada güçlerim sınırlı işte bu yüzden sana bir anlaşma önermeye geldim.
Мои силы здесь ограничены, и поэтому я явился тебе предложить сделку.
Bu sonuca varmak için çok sayıda kanıta ihtiyacımız olacak.
Необходимо множество данных, чтобы прийти к такому выводу.
Kablosuz kameraların sınırlı bir yayılma alanı vardır. Sinyali kayıt biriminden gönderirler.
Беспроводные камеры имеют ограниченную дальность их сигнал поступает на записывающее оборудование...
Fakültede çok sayıda Yahudi olduğu için bu insanların çoğu zaten rahatsız.
Многих из этих людей и так не устраивает большое количество евреев.
Sınırlı miktarda medikal malzememiz var ve ben bunu ziyan etmek niyetinde değilim.
У нас ограниченный запас препаратов, и я не собираюсь его тратить.
Tuhaflığımın sınırları sadece hayal gücüm ile sınırlı.
Размах моей странности ограничивается лишь моим воображением.
Bir simgenin tek başına bir anlamı yoktur ama yeterli sayıda insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir.
В одиночку символ не имеет смысла, но при нужном количестве людей взрыв здания может изменить мир.
Anlayışsız insanlar değiliz, ama bizimde kaynaklarımız sınırlı.
Мы сочувствуем вам, но наши запасы ограничены.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert