Exemples d'utilisation de "yerime park etmiş" en turc

<>
Bu lavuk niye benim yerime park etmiş? Что дерьмо делает на моём стояночном месте?
Onu çalmış. Bir yere park etmiş. Bulunduğu yere bomba düşecekmiş. Он его украл, припарковал там, где упадёт бомба.
Park etmiş arabaları ve arabalardan inenleri seyredip kendimi eğlendiriyordum. Etrafta çok fazla çocuk ve güzel kızlar vardı. Я развлекался, разглядывая машины и людей, выходящих из трамвая, и детей, и девушек.
Bir görgü tanığı Bay Walsh'ın arabasını Keating'lerin evinin önüne park etmiş halde gördüğünü söyledi. Свидетель сообщил нам, что видел машину мистера Уолша, припаркованную у дома Китинг той ночью.
Zamanım yok. Jacinda Ferrari'yi kötü bir yere park etmiş. Джасинда припарковала Феррари во втором ряду в зоне разгрузки.
Pahalı arabasını, ayrıcalıklı bölüme park etmiş. Его дорогущий автомобиль припаркован на специальной стоянке.
Karşıda oturan kadının dediğine göre dün yolda park etmiş yeşil bir araba varmış. По словам женщины через дорогу вчера была припаркована зеленая машина на подъездной дорожке.
Şu araba Jack'in evinin önüne mi park etmiş? Это что, перед домом Джека припаркована машина?
Neden Kramer ormanlık bir yere arabayı park etmiş? Зачем Крамеру надо было парковать фургончик в лесу?
Biri, arkaya park etmiş yeşil bir minibüs görmüş. Кто-то видел зеленый фургон, припаркованный у черного хода.
O kadarla kalmıyor, elektriği olmayan binanın önüne park etmiş bir elektrikçi kamyoneti. Не только. Это аварийка припаркованная у здания, в котором вообще нет электричества.
Sadece bir ambulans park etmiş. Теперь там припаркована только скорая.
Park etmiş bir araca çarptığım işte o andı. И тут же въехал в машину на обочине.
Cinayetlerin bağnazlık ile harekete geçmediği, bir park çekişmesinin gereksizliği halihazırda delil gösteriliyor. Бессмыслица спора за место на парковке уже используется в качестве доказательства того, что убийства не были мотивированы нетерпимостью.
Eğer şimdi seni vurursak, Shelby, yetkilerimiz içinde hareket etmiş oluruz. Если мы вас пристрелим сейчас, Шелби, будем в своем праве.
Belki de benim yerime buraya sen gelmeliydin. Надо было тебе сюда ехать вместо меня.
Fakat eğer bir Müslüman park çekişmesi üzerine üç kişiyi vursaydı, tartışmanın gereksizliği, katilin vahşiliği olarak gösterilirdi. Но если бы мусульманин застрелил трех человек за парковочное место, то бессмыслица спора приводилась бы в качестве доказательства его жестокости
Kendine ve karnındaki bebeğe iyilik etmiş olursun. Помоги себе и ребенку в своем животе.
Yerime gelen doktoru eğitiyorum. Я обучаю свою замену.
Kızıl pandaların üreme dönemlerinin Temmuz ortalarında başlaması dolayısıyla, ulusal park ziyaretçilere kapatıldı ve hatta yerel halkın odun toplaması da iki aylığına yasaklandı. С началом сезона размножения красных панд в середине июня национальный парк был закрыт для посетителей, и даже сбор дров для местных жителей был запрещен на два месяца.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !