Sentence examples of "бросает вызов" in Russian

<>
Не что-то, что бросает вызов законам гравитации. Yer çekimi kanununa karşı gelecek bir iş değil.
Это смелый шаг, будто он бросает вызов миру который встал между ними. Cüretkar bir hamle. Sanki dünyaya gelip aralarına girmeye çalışması için meydan okuyor gibi.
Тогда он всё бросает. O zaman peşini bırakır.
По её словам, она только сейчас осознала, как много среди них сильных личностей, которые бросают вызов стереотипу угнетенной арабской женщины. "Burada, baskı altında kalmış birçok Arap kadınının kalıp yargılara karşı koyduğunu farkettim". dedi.
Да, и бросает семью, чтобы выслеживать своего отца-бандита, это ли не семейные ценности? Evet, sanki gangster babanı avlamaya gitmek için aileni terk etmek aile değerlerine uygun bir davranış?
Они отвечают на вызов. Bir çağrıya cevap veriyorlar.
Там тоже нет. но Джанетт его перехватывает и бросает в реку в Центральном парке. Almanya'daki Victoria'da olduğunu öğrenirsin ama Jeanette yoluna taş koyup madalyonu Central Park Gölü'ne atar.
Это твой большой вызов. Selam. İhbarın geldi işte.
Она бросает то, что я хранил: Çocuklar için koruduğum her şeyi fırlatıp atıyor.
Вот это настоящий вызов. Harbiden sıkı mücadele olur.
Она тебя бросает, и о тебе некому заботиться! Kızın sıvışıp gidiyor, burada seninle ilgilenecek kim kalıyor?
Вызов поступил в: 45, женщина услышала взрыв. Arama: 45'te geldi. Kadın bir patlama sesi duymuş.
Республиканская гвардия бросает свои позиции. Cumhuriyet muhafızları pozisyonlarını terk ediyor.
Ты бросишь мне вызов? Sen karşı gelecek misin?
Сид бросает им хлеб! Şef, ekmek fırlatıyor.
И содержащийся в нем враждебный вызов. Ve içindeki düşmancıl meydan okumanızı da.
Он бросает все, только чтобы понять, что он оставил перчатку. Her şeyi fırlatır, ta ki arkasında bir eldiven bıraktığını farkedene kadar.
Профессор, мы перехватили вызов скорой помощи. Profesör, bir ambulans çağrısı tespit ettik.
Он бросает меня, братан. Beni terk ediyor, kardeşim.
Я смотрю на эти снимки, и оттуда на меня смотрит опухоль, бросая мне вызов. Ben tarama sonuçlarına bakarken o da bana doğru bakıyor. Onu çıkarmayı denemem için bana meydan okuyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.