Sentence examples of "есть доля" in Russian

<>
Согласись, в моих словах есть доля истины. Eminim ki, söylediklerimde doğruluk payı olduğuna katılıyorsun.
В каждой шутке есть доля правды. Her şakanın arkasında biraz gerçeklik vardır.
В каждом деле есть доля риска. Her işin kendine göre riskleri vardır.
И, как ни больно признавать это, в ваших словах есть доля правды. Bunu itiraf etmek ne kadar acı verse de söylediğiniz şeylerin doğru bir kısmı olabilir.
Так, значит, здесь есть доля правды. Tamam, yani bir kısmı doğru demek istiyorsun.
А в твоих словах есть доля правды. Öyle söylediğin zaman kulağa pek kötü gelmiyor.
Есть еще доля от продажи поместья. Tabii, evdeki hissesi de var.
Есть хоть доля правды в обвинениях Ридли? Ridley'nin suçlamalarında bir gerçeklik payı var mı?
Если в истории Гудвина есть хоть доля правды... Goodwin olayında en ufak bir doğruluk payı varsa...
Тут есть русские, поляки, немцы, марокканцы, ливанцы. "Grupta Rus, Polonyalı, Alman, Faslı, Lübnanlı dahi var."
и большая доля невезения. ve biraz kötü şans.
Кризис легко увидеть: город разрушен суровыми условиями, он брошен и пуст, в городе нищета... и в нем есть очень интересные здания и места. Krizi görmesi kolay: şehir kemer sıkma politikaları ile çökmüş, terk edilmiş, boşaltılmış durumda. Fakirlik var... ama enteresan binalar ve yerler de var.
Вторая доля первого такта. İlk ölçünün ikinci zamanı.
На прошлой неделе мы опубликовали нашу первую статью из серии "У них есть имена", в которой мы надеемся выделить каждого из блогеров, в настоящее время находящихся в тюрьме. Hâlen hapiste olan blog yazarlarına ışık tutmak amacıyla "İsimleri Var" adındaki seriden çıkış makalemizi geçen hafta yayınlamıştık.
Ответ - да, всегда есть определенная доля утечек. Ben ulaşmadığını söyledim ama her zaman sızıntı ihtimali vardır.
Но есть и те, кто поддерживает заграничные фильмы: Bunun yanında filmlerin ithal edilmesini savunanlar da var:
Временная доля была серьёзно повреждена в аварии. Temporal lobe kaza sırasında ciddi hasar görmüş.
Выдвигаются многочисленные требования скорейшего восстановления разрушенных храмов, но есть и желающие оставить часть повреждений нетронутыми в качестве напоминания о необходимости быть готовыми к стихийным бедствиям. Birçok kişi harap olan tapınakların restore edilmesi için feryat etmekte, fakat insanların bu tür facialara karşı hazırlıklı olmalarını hatırlatmak için bazı hasarların bırakılması gerektiğini düşünen insanlar da var.
Если это такой хит, то где моя доля? Eğer film bu kadar iyi olduysa benim payım nerede?
У Каллола Мустафы есть особое предложение, как можно возродить местную индустрию кино: Kallol Mustafa'nın yerli film sanayiini canlandırmak için detaylı önerileri var:
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.