Ejemplos del uso de "когда я приехал" en ruso

<>
Когда я приехал в Бродчёрч. Broadchurch'e geldiğim zaman denk geliyor.
Я приехал и увидел капибар в Reoma Resort (в Кагаве на острове Сикоку), и сегодня я улетаю домой. Kapibara - san eğlence için birçok diğer hayvan ve arkadaşlar arasında yer alacak.
Также, когда я делал этот снимок, горели поля, так как фермеры очищали землю. Ayrıca bu görüntüyü yakaladığımda çiftçiler araziyi temizlerken tarla ateş içindeydi.
Я приехал через час. Bir saat sonra gittim.
Я вспоминаю время, когда я была активисткой, борющейся за свободу и демократию, выходящей на протесты и бегущей в укрытие, пишущей. Aktivist olarak özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiğim, eylemlere gittiğim ve saklanmaya koştuğum zamanlar, yazdığım zamanları aklıma geliyor.
Я приехал в Нью-Йорк и построил это место. Ben New York'a geldim ve bu yeri kurdum.
На меня смотри, когда я говорю, ублюдок мелкий. Sakin ol. - Konuşurken yüzüme bak, küçük puşt.
Мне позвонили, и я приехал. Siz aradınız, ben de geldim.
И так происходило каждый раз, когда я пытался побыть утончённым. Ne zaman biraz derin konulara girmeye kalksam gruptakiler hep böyle yapardı.
Я приехал извиниться, хочу позвать его назад, и посмотреть на его палец. Özür dilemeye gelmiştim. Hadi işinin başına dönsün de şu tırnak için neler yapabiliriz bakalım.
Быстро убегай, когда я отпущу руки. Elimi kaldırdığımda sana kaçman için şans vereceğim.
Я приехал, проверил звук с звукооператором. Ulaştım ve ses mühendisiyle ses kontrolünü yaptık.
Когда я был вашим учителем в Испании.. Драгоценное распятие. İspanya'da özel hocanızken değerli taşlarla süslenmiş bir haç hediye etmiştim.
Я приехал сюда по нескольким причинам. Burada olduğum için birkaç sebep var.
Всё так просто, когда я бегаю. Koşarken her şey o kadar basit ki.
Я приехал за вами. Senin için gelen benim.
В смысле, у меня есть правило: когда я сбиваю кого-то я кормлю его завтраком. Yani benim bir kuralım vardır, ne zaman arabayla birine çarpsam, onunla kahvaltı yapmak gerekir.
Я приехал на свадьбу. Bir düğün için buradayım.
Я стремился стать писателем когда я был в шестом классе. Bir yazar olmayı ilk kez altıncı sınıfa giderken çok istemiştim.
Я приехал, чтобы ты не сделал какую-нибудь глупость. Buraya sizin aptalca bir şey yapmanızı engellemek için geldim.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.