Sentence examples of "эти истории" in Russian
Поэтому тебе нужно отдать эти истории в "Наблюдатель".
O halde "The Spectator" la alakalı söylentiler yaymalısın.
Люди сочинили эти истории, чтобы научить детей не врать.
İnsanlar çocuklara yalan hakkında ders vemek için bu hikayeleri uydurdular.
Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz.
Эти встречи показали, что инновационная деятельность берёт своё начало на уровне рядовых активистов, которым однако трудно обойтись без технической, лингвистической и социальной поддержки.
Bu toplantılar yenilikçi çalışmaların taban halktan çıktığına bir örnek olmakta, fakat hâlen tekniksel, dilbilimsel ve toplumsal desteğe ihtiyaç var.
Путин сказал, что возрождение советской программы физвоспитания, которая готовит людей всех возрастов к труду и обороне (нормы ГТО) будет "данью традициям нашей национальной истории".
Rusya'nın Sochi'de Kış Olimpiyatları'ndaki başarısını kutlamak için yapılan etkinliğin konuşmasında Putin; her yaştan insanın "İş Gücü ve Savunma için Hazırlılık" (GTO) için belgelendirildiği fiziksel eğitim programının canlandırılmasının: "Rusya'nın milli tarihi geleneklerine bağlılığını göstereceği" ni söyledi.
Кроме того, ряд экспертов Международной группы по расщепляющимся материалам (МГРМ) обеспокоены тем, что эти процессы переработки могут повлиять на распространение ядерного оружия.
Dahası, Bölünebilir Malzeme üzerine gerçekleştirilen Uluslararası Panel'de uzmanların çoğu, bu yeniden işleme sürecinin nükleer silahların yayılmasında bir etkisi olacağından endişe ediyorlar, çünkü Tayvan'ın harcanmış yakıt çubuklarının yeniden işlenmesi sonucu yaklaşık olarak ton plutonyum ortaya çıkacak.
Мы хотим создать их образы как людей, рассказать их собственные и своеобразные истории.
Onları birer insan olarak göstermek istiyoruz, onlar hakkında ve onlara özel hikâyeler yazmak istiyoruz.
На индейских языках разговаривает приблизительно миллион человек по всей стране, эти языки можно встретить в учебных заведениях, на рынках, в общественном транспорте и в Интернете.
Ülkenin her yanında yaklaşık milyon kişi tarafından konuşulan bu diller ile sınıflarda, marketlerde, toplu taşımada ve internette karşılaşılabilir.
Миллионы других, кто не так хорошо презентует смерть, как мы, или чьи истории не так увлекательны для аудитории, не получают визы для переезда, поэтому они переплывают через море, чтобы добраться к вам.
Ölümü bizim kadar iyi pazarlamayı bilmeyenler, hikayeleri bizim kadar eğlenceli olmayanlar vize alamıyor, milyonlarca insan size denizden gelmek zorunda kalıyor.
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса?
İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Когда антиправительственные протесты, которые начались ноября года, сегодня изменяют жизнь на Украине, блог винтажного фото смотрит на другой тяжёлый период в истории страны - через восхитительных цветных фотографии о повседневной жизни на Украине года.
Kasım tarihindeki hükümet karşıtı protestoların başlamasıyla birlikte Ukraynalıların günlük hayatlarındaki yük üzerine, vintage fotoğraf blogu Ukrayna'sının günlük hayatına ait harika renkli fotoğraf ile ülkenin tarihindeki bir başka zor zamanı hatırlatıyor.
В прошлом году, после его переизбрания, эти показатели составляли процентов и процентов соответственно.
Geçen yıl, Alckmin'in yeniden seçilmesini takiben, bu rakamlar sırasıyla yüzde ve yüzde'tü.
Это может быть самым великим научным открытием в истории человечества.
Bu insanlık tarihinde benzeri görülmemiş en büyük bilimsel keşif olabilir.
Все эти конфликты продолжаются, и конца не видно. Народ Джибути боится, что террористические акты будут процветать на их земле, как это происходит в соседнем Йемене.
Bu çatışmalar yakın zamanda bitmeyecek gibi görünürken, Cibutililer Yemen'e komşu olmalarından dolayı terörist saldırılarının kendi topraklarına sıçramasından korkuyor.
Каждое лето мы отмечаем какое-нибудь великое событие из истории Америки.
Her yaz, Amerikan tarihinin dönüm noktası niteliğindeki olaylarını kutluyoruz.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert