Ejemplos del uso de "ağzının içinde" en turco

<>
Kahramanımız ağzının içinde özür diliyor ve uzaklaşıyor. Наш герой смущенно извиняется и идет дальше!
Ağzının içinde daha kaç kadının salyası olsun istiyorsun seni kahrolası canavar? Сколько тебе нужно женской слюны во рту, чёртово чудовище?!
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Burnu ve ağzının çevresinde çürükler var. Много синяков вокруг носа и рта.
İşte bu çocuklar, her birinizin içinde bulunan güçtür! Это, мои друзья, внутри каждого из вас!
Hastane hayatının günlük kısmında ağzının tadı seni dürtüyor mu? Не мешает ли хороший вкус твоей обычной институциональной жизни?
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor. Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Düzgün fikirler yazıyor ama sonra bunları kurbanın ağzının içine dikiyor. Пишет умную мысль, а затем зашивает ее во рту.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Ağzının ve burnunun yanındaki bu küçük kızarıklıklara kloroform neden olmuş. Небольшие ожоги вокруг рта и носа, были вызваны хлороформом.
Haklısın, bunlar bizim kara kutumuz oldu. Her şeyimiz bunların içinde. Ты права, это наш черный ящик, там внутри всё.
Gözünün, burnunun, ağzının, kulaklarının olduğunu. Есть глаза, нос, рот, уши...
Ama yumurtanın içinde dönen harika şeyleri düşünsenize bir. Но представьте чудо, которое происходит внутри яйца.
Stewart, ağzının bir şeyleri çıkarmaktan ziyade bir şeyleri içine almada daha iyi olduğunu düşünüyorum. Стюарт, я думаю, твой рот лучше получает вещи, чем отрыгивает их наружу.
Çok fena batırdım. Gelecek saat içinde her şey ortaya çıkacak. Я облажалась по полной и это всплывет в течение часа.
Bu ağızlığı Ethan'ın ağzının üstünde şöylece tutmanı istiyorum. Удерживайте мундштук у рта Итана вот так. Спасибо.
Öyle, büyük ve soğuk bir mekanın içinde durmak çok rahatlatıcı... Стоишь в огромной прохладной пещере, есть в этом что-то успокаивающее.
Şık ve ağzının tadını bilen bir adama benziyorsun. Похоже, у вас хороший вкус и манеры.
Yumurtaların içinde ne var Rebecca? Что внутри яиц, Ребекка?
Hatırlıyorum da bir zamanlar Phil'in de ağzının tadı iyiydi. Помниться, у Фила тоже был очень хороший вкус.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.