Exemplos de uso de "aşkın" em turco
Öyle ama ona olan aşkın yüzünden hep biriyle birlikte olmaktan uzak durmuştun.
Конечно, но ты всегда сопротивлялась подобному из-за своей любви к нему.
Kuzey Ren-Vestfalya genelinde 600 "ü aşkın Japon firmasının yerleşmesi, eyaletin başkenti olan Düsseldorf şehrine" Küçük Tokyo "takma adını kazandırmıştır.
Присутствие более чем 600 японских компаний на территории земли Северный Рейн - Вестфалия дало второе название столице федеральной земли Дюссельдорфу - "Маленький Токио".
Dava mahkeme dışına sevkedilmiş ve bunun üzerine 300.000'i aşkın Napster kullanıcısı servisten men edilmiştir.
Дело было улажено вне суда, в результате чего больше 300 000 пользователей Napster были забанены.
Ve oyunun sonundaki intihar anlaşması gerçek aşkın nihai eylemi olarak tasvir edilmemiştir.
И это самоубийство в конце не изображается как крайнее проявление истинной любви.
Aşkın da böyle bir yönü var Liz, bazen son kararı kader verir.
С любовью штука в том, Лиз, что судьба порой величайшая сваха.
Obama'nın konuşması öyle etkili oldu ki, bir milyonu aşkın Küba kökenli vatandaş barındıran Florida'daki sürgünlerin muhafazakar partili bölümünün birçoğu arasında sert bir muhalefet oluştu.
Влияние речи Обамы было таково, что она породила серьёзные оппозиционные веяния среди самой консервативной части эмигрантов во Флориде, доме для более чем миллиона жителей кубинского происхождения.
Yani sen aşkın nefretten daha güçlü olduğunu farz ediyorsun.
То есть ты утверждаешь, что любовь сильнее гнева.
Sadece aşkın gücü Carol Ferris'e bir kahramanı getirebilirdi.
Только сила любви смогла привести героя Кэрол Фэрис.
'Başarılı bir evlilik için aşkın yeterli olduğunu söylüyorlar.'
'Говорят, что любовь - основа успешного брака.'
Gerçek aşkın öpücüğü, görüldüğü gibi her laneti bozabilir.
Очевидно, поцелуй настоящей любви все-таки может разрушить заклятие.
Bizimki gibi bir aşkın bir ömür boyunca sadece bir kez yaşanabileceğini söylemişti.
Что такая любовь, как наша, бывает лишь раз в жизни.
Belki de seksin önemini abartıyoruz ve aşkın gücünü azımsıyoruz ama...
Наверное, мы переоцениваем важность секса и недооцениваем силу любви.
Aşkın, kaderine mahkum olduğunu düşünüyor olmam gerekiyordu.
Я должна бы думать, что любовь обречена.
Savaşlar, sahte ağıtçı ağlaması, ve hatta yitik bir aşkın gerçek ağlayışı.
Войны, фальшивые рыдания плакальщиц, и даже настоящий плач об утраченной любви.
Şu his; sanki aşkın, tutkunun ağırlığı altında boğuluyor gibisin.
Чувство, под тяжестью которого словно задыхаешься, любовь, страсть.
Ross, bu yüzüğü, sizi sonsuza dek saracak aşkın sembolü olarak Emily'nin parmağına tak.
Росс, надень это кольцо на руку Эмили в знак любви, окружившей вас навсегда.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.
Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.
Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.
Anuncie