Sentence examples of "başka" in Turkish

<>
Başka bir kablosuz cihaza gereksinimim olması için bir neden göremiyorum. Не понимаю, зачем мне нужен еще один беспроводной микрофон.
Başka bir gün, Packer adamın birisinin kafasını bir dakika kadar tuvaletin içinde tutmuştu. А в другой раз Пэкер одного парнишку головой в унитаз засунул на целую минуту.
Zaman makineleri sorundan başka bir şey değil. От машин времени нет ничего кроме неприятностей.
Başka bir uyuşturucu satıcısının adına karşılık, evet. Да, в обмен на имя другого дилера.
Tünel yok, iz yok, başka bir yaratığa ait belirti yok. Там нет тоннелей, нет следов, никаких признаков каких-то других существ.
Burada başka hastalar da var. Здесь есть тоже другие пациенты.
Ama eğer birlikte barışa doğru ilerlersek o zaman sevdiğiniz başka kimsenin sizden çalınmadığını görebiliriz. Но если мы придем к миру, никто из ваших любимых больше не погибнет.
Eğer bu duruma getirebileceğin başka bir açıklama varsa, lütfen anlat bana. Так что если есть любое другое объяснение, пожалуйста, расскажи мне.
Hayır ama başka bir tane bulmuş olabilirim. Нет, но я возможно нашла другую.
Yani bu çiplerden başka insanlara da mı yerleştirdiniz? Значит, вы имплантировали такие чипы другим людям?
Başka türlü bir hayat da olmalı, böyle bir acı için yaratılmış olamayız. Должна быть другая жизнь. Невозможно, чтобы мы были рождены для таких страданий.
Sıkıyorsa siz başka bir dili konuşun! Попробуйте сами говорить на другом языке!
Bu arada bu da Parkinson'ın başka bir belirtisi. Это, кстати, еще один симптом Паркинсона.
3 köşesinde metre batıya doğru başka bir merdiven daha var. Там ещё одна лестница -3 угол, футов на запад.
İlçenin bir başka cinayete daha ihtiyacı yok. Моему округу не нужно еще одно убийство.
Hangi adam, hangi kral karısını başka bir adama verebilir? Какой мужчина, король, отпустит свою жену к другому?
Hayatının sen başka şeyler yaparken yaşandığı gelip geçtiği doğru. Hadi. Вот так жизнь и проходит, пока занимаешься другими вещами.
Ve senin hakkında başka bir hikaye yazmam için beni bekleme. Не жди, чтобы я написала новую историю о тебе.
Onun bir parçasını ayırdık ve başka bir yerde sakladık. Мы отделили один кусок и спрятали в другом месте.
Sizin ruhlarınıza bakıp da simsiyah bir boşluktan başka bir şey görmemek mi saygısızlık? Наглость - заглядывать в ваши души и видеть там лишь чёрную зияющую пустоту?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.