Sentence examples of "değil" in Turkish

<>
Sana güç veren çığlık değil. Силу тебе даёт не крик.
Zaman makineleri sorundan başka bir şey değil. От машин времени нет ничего кроме неприятностей.
Öyleyse, onun dönüşüne en ufak bir yardımda bile bulunmak için deli olmam gerek, değil mi? Тогда я дожен быть сумасшедшим, чтоб иметь отношение к ее возвращению, не так ли!?
Aile yemeğinin başka bir kuralı bu değil mi? Разве это не одно из правил семейного ужина?
Evinde tamamen cesetlerle dolu bir et dolabı var, öyle değil mi? У тебя целый шкаф мяса дома. Полный трупов, не так ли?
Bizim Mr. Spock'umuza çok benziyor değil mi? Он похож на нашего м-р Спока, разве нет?
Fotokopi makinesinin oldukça iyi bir hafızası var, değil mi? У ксерокса есть довольно неплохая память, не так ли?
Yaşayan en şanslı kadın ben değil miyim yahu? Разве я не самая везучая женщина в мире?
Robin Hood sıradan bir haydut değil. Робин Гуд не какой-то обыкновенный разбойник.
O sen değildin, ama kim senin gibi olabilir ki, değil mi? Но это явно была не ты. Таких как ты больше нет, правда?
Ve aslında, ona bir isim taktınız, değil mi? И вы даже придумали ей прозвище, не так ли?
Bak, astrofizikten pek de anladığım söylenemez ama gezegenlerde bazı değişimler olabiliyor değil mi? Я ничего не знаю о астрофизике, но разве планеты не меняют свое расположение?
Zaten son günlerde evde meydana gelen ilk garip olay bu değil. Это не самое странное происшествие в этом доме в последнее время.
Kendi burada doğmuş, ama anne ve babası değil. Она родилась здесь, но ее родители - нет.
Oh, evet, burası gittikçe sıcak oluyor değil mi? О да, здесь стало жарко, не так ли?
Hem mutluluk hayatta her şeyden daha önemlidir, öyle değil mi? В конце концов, разве счастье не самое главное в жизни?
Bu yasaya kalmış sana ya da bana değil. Решать закону, не мне и не тебе!
o şu anda burda değil, fakat seni özlediğini söylememi istedi. Его здесь нет, но он передает тебе, что скучает.
Seni Nick Bey yolladı buraya, değil mi? Тебя послал мистер Ник, не так ли?
Vücudunu bu şekilde kötü kullanıma maruz bırakmak için biraz yaşlı değil misin? Разве вы не слишком стары, чтобы подвергать своё тело таким пыткам?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.