Ejemplos del uso de "için sabırsızlanıyorum" en turco

<>
Yerel yönetimde yeni görevler almak için sabırsızlanıyorum. Я ожидаю новых вызовов в местном правительстве.
Bu kızla tanışmak için sabırsızlanıyorum. Не терпится познакомиться с ней.
Nate, seni tanımak için sabırsızlanıyorum. Нейт, я надеюсь узнать тебя.
Bunu öğrenmek için sabırsızlanıyorum! Мне не терпится узнать.
Roma'da onu görmek için sabırsızlanıyorum. Жду нашей встречи в Риме.
Seni çok seviyorum. Bu yüzden seni görmeyeceğim bu -70 yıl boyunca nasıl bir hayatı seçeceğini öğrenmek için sabırsızlanıyorum. Я так тебя люблю, и поэтому мне не терпится узнать, что за жизнь будет у тебя...
Bu akşam görüşmek için sabırsızlanıyorum. Скорее бы уже увидеться вечером.
Evet, ona geri dönmek için sabırsızlanıyorum. Да. Мне не терпится вернуться к ней.
Bu büyüleyici adamla tanışmak için sabırsızlanıyorum. Не терпится встретиться с этим типом.
Ben de sizin sihirli dürbünlerinizden bir tane edinmek için sabırsızlanıyorum. А мне не терпится обзавестись одним из ваших волшебных приборов.
Sizi tekrar yazın görmek için sabırsızlanıyorum. С нетерпением буду ждать вас летом.
Bu cümlenin sonunu duymak için sabırsızlanıyorum. С нетерпением жду окончания этого предложения.
Ardından gelecek senaryoları görmek için sabırsızlanıyorum. С нетерпением жду сценариев после такого.
O yaşa gelmeleri için sabırsızlanıyorum. Не могу дождаться этого возраста.
Bunu savcıya söylemek için sabırsızlanıyorum. Жду не дождусь доложить прокурору.
Evet, elbise giymek için sabırsızlanıyorum. Ayrıca yeniden tıraş olmak için de gerçek bir sebebim oldu. Да, жду, не дождусь, чтобы снова одеть платье, хоть будет повод побриться.
Yüzbaşı'nın yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. Не терпится увидеть лицо капитана.
Bu akşamki parti için sabırsızlanıyorum. Не могу дождаться сегодняшней вечеринки.
Seni o elbiseyle görmek için sabırsızlanıyorum. Не терпится тебя в нём увидеть.
Çocukların resimlerini görmek için sabırsızlanıyorum! Не терпится увидеть детские рисунки!
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.