Sentence examples of "istiyorsan" in Turkish

<>
Eğer ayrılmak istiyorsan bu savaşmak istediğin anlamına gelir. Если ты хочешь уехать значит, хочешь воевать.
Medici kredimizi istiyorsan, sen de yardım edeceksin. Если хочешь денег Медичи, ты нам поможешь.
Beni tehdit etmek istiyorsan bundan çok daha iyisini yapman gerekiyor. Хотите запугать меня, сделайте это получше, чем сейчас.
"Tehlikenin eşiğinde" kısmını istiyorsan bu adam günün birinde senatör veya vali olacak. Если ты хочешь "на грани", он будет сенатором или губернатором однажды.
Yani, eğer gerçekten bunu yapmak istiyorsan evine dön, kursa yazıl, biraz eğitim al. Кевин Пирсон. Если ты правда хочешь играть, тогда возвращайся домой, начни заниматься, развивайся.
Görevli için bir de apartman dairesi var istiyorsan tabii. Здесь есть квартира для смотрителя, если тебе нужно.
Eğer bu çocuğu görmeye devam etmek istiyorsan biz de seni izlemeye devam edeceğiz. Если ты хочешь встречаться с этим парнем, мы будем следить за вами.
Bu heyecan verici projenin bir parçası olmak istiyorsan gelebilirsin. Если хотите стать частью, увлекательного проекта - приходите.
Yatağın üstüne senin için bir tişört koydum istiyorsan. На кровати для тебя футболка, если захочешь.
Bu işi istiyorsan, bir istisna yapacaksın. Если нужна эта работа, сделаешь исключение.
Eğer gerçekten baba olmak istiyorsan, yalnızca öyleymiş gibi davranmaya başla. Если ты действительно хочешь быть отцом, начни вести себя соответственно.
Arkadaş kazanmak istiyorsan, acele bir paket daha al. Если хочешь дружить, купи по-быстрому еще пачку,..
Yardımcı olmak istiyorsan, ısıtma sistemini düşürmelerini sağla. Çok sıcak. Хотите помочь - попросите отключить отопление, здесь всё кипит.
Toplantıda konuşmak istiyorsan elini kaldırmak zorundasın. Если ты хочешь сказать что-нибудь на совещании, то должен поднять руку.
Yerli bir konuşucuyla Fransızca öğrenmek istiyorsan, lütfen benimle irtibat kur. Если ты захочешь изучать французский с носителем языка, пожалуйста, свяжись со мной.
Tıraşsız ve terledikçe hafif bira çıkan bir yüz istiyorsan, tabii. Ага, если тебе нужно небритое лицо и холодное светлое пиво.
Eğer beni ve çocukları bırakmak istiyorsan da, sorun değil. Если ты хочешь бросить меня и детей снова - замечательно.
Eğer gizli kalmasını istiyorsan, yemin ederim, tek kelime bile etmem, söz. Если хочешь держать это в тайне, я не скажу ни слова, обещаю.
Cidden yardım etmek istiyorsan pastörize süt getir. Если хочешь помочь, принеси ультрапастеризованное молоко.
Eğer kolay yoldan yapmak istiyorsan, kapıyı şimdi aç. Если вы хотите решить всё по-хорошему, откройте дверь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.