Beispiele für die Verwendung von "tüm" im Türkischen

<>
Tüm Kraliyet Donanması beni arıyor. Меня ищет весь Королевский флот.
Diğer günler ise, sanki tüm gece kafa yormuş gibi hissedersiniz. В другие дни ты просыпаешься, как будто размышлял всю ночь.
Eva Braga hakkında şimdiye kadar toplanmış tüm bilgiler. Пока что это вся информация на Еву Брагу.
Ve Andy seni tüm partinin başına geçirdi değil mi? И Энди сделал тебя главной всей вечеринки, верно?
Kısa etekler giyerdim ve tüm futbol takımıyla da yattım. Я носила короткие шортики и переспала со всеми футболистами.
Sakiru tüm vücut dövmesi yaptırınca ter üretimini durdurup karaciğer iflasına yol açıyor. Татуировки Сакуры по всему телу мешают потоотделению и приводят к отказу печени.
Seni ve Floransa'nın tüm liderlerini toprağa gömeceğiz. Мы похороним тебя и каждого правителя Флоренции.
Naz, güvenliğe söyle tüm çıkışları kapatsın. Наз, пусть охрана закроет каждый выход.
Büyükbaba Joe, tüm günü yatağın dışında geçirdi. Дедушка Джо целый день не ложился в постель.
Tüm o sorunlar içinde sıkışmış durumda ve Mara ile benim hayal edebileceğimizden bile daha ölümcül bir hâle geliyor. Каждая беда, все смешано здесь, становясь чем-то более смертельным, чем мы с Марой можем представить.
Annem için tüm ailenin burada olmasını istiyorum. Я хочу целую семью здесь для Ма.
Böyle adilik etmeyi, dert çıkarmayı severler. İki saniye falan ayrıydık ama ablanın tüm arkadaşlarıyla yatmayı becerdin. Мы разошлись то всего на пару секунд, а ты уже успел переспать с каждой подружкой сестры.
Çevresel ses sistemi tüm ürünlere yerleştirildi, Muhteşem bir klavye ve şimdiye kadar ki en fiyakalı fareyle birlikte. Объёмный стереозвук, встроенный в каждую модель, отличная клавиатура и крутейшая мышь, которую вы когда-либо видели.
Birini diğerinden ayıran şey bir titreşimdir. Bir yarasanın kanadı kadar hızlı, tüm sonelerden çok daha güzel. Краткий миг, который отделяет одно от другого, быстрее крыльев летучей мыши, прекраснее любого сонета.
Görevinden ötürü, Newton'un hastanedeki tüm bölümlere giriş izni var. Должностной пропуск Ньютона давал ему доступ в любое отделение больницы.
Tiksinme hariç, tüm duyguları ayırt etmekte zorluk çekiyorsunuz. У Вас проблемы с распознанием любой эмоции кроме отвращения.
Sadece koklama hissi ve bel altındaki tüm haz duyularını kaybeder. Он потеряет только обоняние и любые приятные ощущения ниже пояса.
Yani, sen tüm uygarlıkları yok ederken demek istiyorsun. Ты имеете ввиду, пока вы уничтожаете целые цивилизации.
Uygulama iOS 4.0 ve üstü tüm iPhone, iPad ve iPod Touch larda ve Android 2.2 ve üstü yüklü tüm cihazlarda calışmaktadır. Приложение forfone совместимо с каждым iPhone, iPod touch или Android устройствами iOS 4.0 и выше и с Android 2.2 и выше.
Kitapta betimlenen nesnelerin tüm dış çizgileri basılı olur, ancak tamamı genelde siyah veya renksiz olur. Все контуры изображения в книге уже напечатанные, но целое изображение, обычно кроме черного цвета, бесцветное.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.