Sentence examples of "tavsiye" in Turkish

<>
Bakın, sizi bilgi vermeniz için tuttum, tavsiye için değil! Я нанял вас, чтобы получить информацию, а не совет.
Bunu yapıyorsun, bana harika tavsiye veriyorsun... Ты делаешь это, даёшь мне советы...
Onlara bu arada halka demeç verilmesini tavsiye etmediğimi söyle. Скажите, что я не советую сейчас это делать.
Sana başka birini tavsiye edebilirim. Могу порекомендовать тебе кого-то ещё.
Sana banyo bombasını denemeni tavsiye ederim. Рекомендую тебе попробовать бомбу для ванной.
Birkaç tavsiye için seni rahatsız edebilir miyiz? Можно тебя побеспокоить, чтобы спросить совета.
Babam bana asla çok tavsiye vermedi. Отец мой никогда мне много не советовал.
Valérie artık sürekli aynı göçmenlik karşıtı söylemin kullanılmasına şaşırmıyor. Tartışmayı genişletmek için bloğunda bir okuma listesi tavsiye ediyor: В своем блоге Valerie пишет, что ее больше не удивляет повторение старых антииммиграционных доводов, и советует ознакомиться с несколькими книгами, чтобы понять более широкий контекст проблемы:
Seni bana ortak bir dostumuz tavsiye etti Peder Blondeau. Мне порекомендовал вас наш общий друг, отец Блондо.
Yeni yerler keşfetmek istedik ve birisi bize burayı tavsiye etti. Мы решили поискать что-нибудь новенькое и нам порекомендовали эти места.
İkinci derece cinayetten suçlarsanız ve ceza indirimi tavsiye ederseniz kabul edecek. Он признается в непреднамеренном убийстве, если вы порекомендуете смягчить приговор.
Üzgünüm ama müvekkilime daha iyi bir teklif için beklemesini tavsiye ettim. Простите, но я бы посоветовал своему клиенту дождаться предложения получше.
Sonra ona suçu kabul etmesini ve cezasının düşmesi için mücevherleri geri getirmesini tavsiye edersiniz. Вы бы тогда посоветовали ему признаться, и вернуть бриллианты, чтобы сократить срок.
Kasabadaki insanlar için ne tavsiye verirsiniz, özellikle ebeveynler için? Что вы можете посоветовать жителям города, в особенности родителям?
Direnmenin anlamı yok, eve gidip soğuk bir duş almanı ve zamanın geçmesine izin vermeni tavsiye ederim. Нет причин, чтобы уступать. Предлагаю тебе пойти домой, принять холодный душ, и всё пройдёт.
Gerak, tüm gemilerine aynı emri vermeni tavsiye ediyorum. Герак, предлагаю вам отдать приказ всем твоим кораблям.
Jared, Charles'la Madam Elise'in evinde görüşmenizi tavsiye etmiş. Джаред предложил встретиться с Чарльзом в доме мадам Элис.
Bakın, Serena'nın doktoru dışarıdan kimseyle görüşmeden saatlik süreç ile tedavisine başlamasını tavsiye etti. Послушайте, врач Сирены рекомендовал, чтобы она начала лечение с часов без посетителей.
Efendim, Şef O 'Brien plazma alanları arasında yüksek hızı tavsiye etmiyor. Сэр, шеф О 'Брайен не рекомендует увеличивать скорость в плазменных полях.
Senin çöpçü tavsiye almak için artık sana gelmiyor, ha, Colette? Уборщик уже не обратится к тебе за советом, да, Колетт?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.