Sentence examples of "yapın" in Turkish

<>
Pekala, bacağını kurtarmak için elinizden geleni yapın. Сделайте все возможное, чтобы спасти ее ногу.
Pekâlâ, beyler, Buraya gelin ve işinizi yapın. Ладно, парни, заходите и делайте свою работу.
Zaten güzel şatoyu gördünüz, şimdi resim yapın. Вы уже видели замок, теперь давайте рисуйте.
Siz ne isterseniz yapın fakat ben, çocuğu onların elinden şimdi kurtaracağım. Делай, что хочешь. А я заберу у них мальчика. Прямо сейчас.
Sen ve Mellie basın odasında açıklamanızı yapın. Вы и Мелли сделаете заявление в пресс-центре.
Bardak altlıkları, süpürgesi ve "doğru seçimler yapın" konuşmalarıyla bütün akşam etrafta döndü durdu. Он бегал вокруг всю ночь с подстаканниками, пылесосом и речами "сделай правильный выбор".
Dünyanın en önemli insanları bizim gözetimimiz altında. Bu yüzden işbirliği yapın ve bu işi halledin. Самые важные люди в мире в нашей заботе, так изгадить и сделать это правильно.
Bana bir iyilik yapın, yarına kadar beni aramayın veya mesaj atmayın. Просто сделайте мне одолжение. Не звоните и не пишите мне до завтра.
Ve diyorum ki, "Ne yapacaksanız yapın ve ben de bunları anlatırım." "Делайте то, что собираетесь делать, а я об этом расскажу".
Tamam. İstediğiniz kadar kan alın ama bunu çok çabuk yapın. Ладно, крови берите сколько нужно, но давайте побыстрее.
Onu bütün kızların içinde en güzeli yapın. Сделайте её самой прекрасной из всех женщин.
Yapmanız gerekeni yapın ama Jim Gordon bir daha güneşin doğuşunu göremesin. Делайте, что хотите. Но Джим Гордон не должен увидеть рассвет.
Onu kurtarmak için ne gerekiyorsa yapın doktor. Сделайте всё для его спасения, доктор.
Bu arada siz, o salın suya indirilmesine yardımcı olmak için elinizden geleni yapın. А вы пока делайте всё возможное, чтобы помочь Майклу спустить плот на воду.
Ne diyorsam onu yapın, yoksa pek çok kişi ölecek. Сделайте, как я сказал, иначе погибнет много людей.
Tyler'a fosfor yüklemesi yapın, ve ne tepki verdiğini görelim. Сделайте Тайлеру инъекцию фосфора и посмотрим, как он отреагирует.
Bana bir iyilik yapın ve plakette ne yazdığını söyleyin. Сделайте мне одолжение и скажите, что здесь написано?
"Lütfen uzun zaman önce yapmam gereken şeyi yapın ve onu serbest bırakın." Пожалуйста, сделайте то, что я должна была сделать давно - освободите ее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.