Ejemplos del uso de "zaman önce" en turco

<>
Büyükannem uzun zaman önce Vietnamlı insanların hindistan cevizli kurbağa yediklerini söylerdi. Бабушка рассказывала, что очень давно вьетнамский народ ел кокосовых лягушек.
Uzun zaman önce hersey farkliydi. Прежде, вещи были другими.
Bunu uzun zaman önce yapmamız gerekiyordu. Это нужно было сделать давным давно.
Az bir zaman önce, bir kitabının olduğunu söylemişsin. Недавно вы сказали что у вас больше нет книги.
Hunter, uzun zaman önce Arlo'nun saldırıdan tutuklandığını günü hatırlıyor musun? Хантер, помнишь, как один раз Арло арестовали за нападение?
Ama onların hikâyeleri uzun zaman önce başladı. Но история их началась задолго до этого.
Almanlar uzun zaman önce gitmişlerdi. Они уехали с год назад.
Kara, bunu bana uzun zaman önce vermişti. Кара, он дал мне это очень давно.
Uzun zaman önce öğrendiğim bir şey, eğer inandığın şeyler için savaşmazsan, onlara aslında inanmıyorsun demektir. Я давно поняла, если ты не борешься за что-то по-серьезному, то ты не борешься никак.
Çok uzun zaman önce, dünya henüz hâlâ yanıyorken istasyon bir başına uzayda yaşıyordu. Давным-давно, когда земля была в огне, станций плыли сквозь космос совсем одни.
Bunu uzun zaman önce Paris'te yazmıştım. Я написал их еще в Париже.
Onu uzun zaman önce vurmalıydın. Его давно надо было пристрелить.
Aslında bunu uzun zaman önce söylemem gerekirdi. Что-то я должен был сказать уже давно.
Uzun zaman önce dilekçe vermiştim. - Hala yanıtı bekliyorum. - Dilekçe vermekle.. Я собрал письменные показания в свою пользу уже давно, и теперь жду решения.
Uzun zaman önce rastladım. Еще давно случайно нашел.
Uzun zaman önce temizlenmiş olması gereken çözülmemiş dava var elimizde. У нас нераскрытых дел, с которыми давно пора разобраться.
Ama muhtemelen sana bunu uzun zaman önce söylemeliydim. Но мне давно стоило рассказать тебе об этом.
Çok çok çok uzun zaman önce yazdığım bir aşk şarkısı. Вот песня о любви, которую я написал давным давно.
Bunu çok uzun zaman önce anlamalıydım. Я должна была понять это давно.
Uzun zaman önce bizi aramayı bıraktı sandım. Я думала он давно перестал нас искать.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.