Sentence examples of "Придется" in Russian

<>
Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня". Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey."
Мэм, нам придется все здесь переделать. Evet, bunu baştan yapmamız gerekecek hanımefendi.
Мне жаль, но придётся делать выбор между музыкой и семьёй. Üzgünüm ama müzik ve ailen arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaksın.
Им придётся подождать снаружи. Onların dışarıda beklemesi gerekecek.
Пятеро в подразделении B. Ещё немного, и нам придётся вызывать резервистов. Gün B mesaisine gelmeyecek. Daha fazla olursa yedek subay almak zorunda kalacağız.
Нам придётся отложить свадьбу? Düğünü ertelememiz gerekecek mi?
Нам придётся сделать перерыв. Biraz ara vermemiz gerekecek.
Мне придется самым унизительным образом распинаться перед королем Филиппом. Kral Philip'e en küçük düşürücü yolla yalvarmak zorunda kalacağım.
Сет, тебе тоже придётся уйти с поста. Tabii. Seth, senin de istifa etmen gerekecek.
Через два часа мне придётся докладывать в начальству. Yukarıdakilere iki saat içinde bir rapor sunmam lazım.
Придётся искать новое место, чтобы смотреть игры, Майки. Şimdi maçı izlemek için yeni bir yer bulmamız gerekecek Mikey.
Но кому-то придётся умереть. Ama birinin ölmesi gerek.
Тоби, мне придется тебя отпустить. Toby, sana yol vermek zorundayım.
Но для этого придется побегать. И неслабо выпить, иначе никто не заговорит. Bak, eğer insanları konuşturmak istiyorsan çokça yürüyüp, adamlarla çokça içmen lazım.
Мне придётся провести три дня без Сиси? Cece olmadan üç gün geçirmek mi zorundayım?
На это нужно время. Вам и всем остальным придётся немножечко подождать. Bu yüzden siz ve diğerleri paranızı almak için biraz beklemek zorundasınız.
Думаю, придется возвращаться в участок за ордером. Sanırım merkeze dönüp, arama izni çıkarmamız gerekecek.
Теперь придётся этим заняться. Artık bunu yapmam lazım.
Когда все закончится, вам придется выбирать. Tüm bunlar bittiğinde bir seçim yapmak zorundasın.
Знаешь, эту стену скоро придется сдвинуть на метров внутрь. Bilirsin, şu duvar yaklaşık beş metre içeri girmek zorunda.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.