Sentence examples of "zorundayım" in Turkish

<>
Sana gerçeği söylemek zorundayım, Sarışın. Должен сказать тебе правду, Блондин.
Ama önce, dünyayı fethetmek zorundayım. Но сначала я должен завоевать Землю.
Artık tüm market alışverişlerini ve ayak işlerini ben yapmak zorundayım. Теперь я должна ходить за продуктами, выполнять все поручения.
Louis, bunu kıdemli ortaklara kabul ettirmek zorundayım. Луис, мне нужно объяснить это старшим партнерам.
Bunda benim de payım var ve bu yükle yaşamak zorundayım. Я к этому причастен. И мне придется с этим жить.
Size dakika daha veriyorum. Sonrasında ampüte etmek zorundayım. Даю вам ещё минут, потом придётся ампутировать.
Ee, şimdi sormak için gitmek zorundayım. Ну теперь я должна пойти и спросить.
Ben bir süreliğine burada kalmak zorundayım. Я вынужден находиться здесь некоторое время.
Aydınlanma, benzin, giyecek, yiyecek için para ödemek zorundayım. Мне надо платить за свет, газ, одежду, еду.
Henüz değil, doğru zamanı seçmek zorundayım. Пока нет, надо выбрать подходящий момент.
Bir kaç saatliğine bağlantıyı kesmek zorundayım, anlıyor musun? Мне нужно найти несколько часов, Вы меня понимаете?
Hazırlanmak zorundayım, bu toplantının ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. Мне пора идти. Ты знаешь, как важна эта встреча.
Mahçup bir şekilde sormak zorundayım, ve bilmeni istiyorum ki, gerçekten, gerçekten ihtiyacım olduğu için. Мне стыдно, что приходится тебя просить, но я прошу только когда мне действительно очень-очень нужно.
İlk, ı'm olacak düz bir çizgide yürümek istemek zorundayım. Во-первых, я должен тебя попросить пройтись по прямой линии.
Neden Fransız filmi izlemek zorundayım ki? Почему я должен смотреть французское кино?
Evet, ama onu ben takdim etmek zorundayım. Да, вот только я должна ее представить.
Bu gece bu kitabı okumak zorundayım ama çok yorgunum. Мне нужно прочесть эту книгу, а я устал.
Bayım, bu adamla herhangi bir şey konuşmaktan kaçınmanızı istemek zorundayım. Сэр, мне придется попросить вас не разговаривать с этим человеком.
Cece olmadan üç gün geçirmek mi zorundayım? Мне придётся провести три дня без Сиси?
Anne, neden Stewie ile birlikte duş almak zorundayım? Мам, почему я должна принимать ванну со Стюи?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.