Sentence examples of "Твоё присутствие" in Russian

<>
Твое присутствие здесь раздражает. Buradaki varlığın rahatsız edici.
Энди. Твое присутствие здесь нежелательно. Andy artık burada olmanı istemiyoruz.
Я ощущала твое присутствие. Ben burada hala hissedebiliyorum.
Твое присутствие здесь небезопасно. Burada olman güvenli değil.
А почему, собственно, твое присутствие так необходимо? Peki, senin orada olman neden bu kadar önemli?
Твое присутствие необходимо чтобы Артур выполнил свое задание. Arthur'un görevinde başarılı olması için senin varlığın şart.
Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей. Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta.
Что должна сделать ведьма, чтобы привлечь твое внимание? Bir cadının senin dikkatini çekebilmesi için ne yapması gerek?
На сегодняшний день присутствие французской стороны представляется наиболее длительным, хотя Джибути и получила свою независимость от Франции в года, стороны сохранили тесные отношения. При этом сентября поставило Джибути под пристальное внимание США. Fransa'nın ülkedeki varlığı en uzun süren ilişki iken (Cibuti'de Fransa'dan bağımsız hâle geldi ancak Paris'e yakın olmaya devam etti) Eylül saldırıları Cibuti'yi Amerika'nın askeri radarına yerleştirdi.
Назовем твое прибытие Хиросимой. Senin gelişine Hiroşima diyelim.
Я ощущаю присутствие великого зла. Büyük bir kötülüğün varlığını hissediyorum.
Думаю, твоё изобретение мне поможет. Senin icadının bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum.
Как мужчины и женщины смогли впервые ощутить присутствие Матери? Erkekler ve kadınlar, Anne'nin varlığını ilk nasıl hissetti?
Я спросила твоё имя. Adın ne diye sordum?
Он чувствовал присутствие зла. Kötü bir varlığın farkındaydı.
Твое обжорство, имеет компульсивный характер, и может привести к ряду других обсессивных привычек. Ryan; senin açlığın, rahatsız edici bir dürtü ve başka takıntılı davranışlara yol açabilir.
Ваше присутствие здесь - преступление, иностранная оккупация. Burada varlığınız bir suç. Yabancı bir işgalci güç.
Твой полёт к Солнцу подверг клетки солнечному излучению большему, чем даже твоё тело может переварить. Güneş'e yaptığın seyahatte, hücrelerin fazla güneş radyasyonuna maruz kalmış. Senin vücudunun bile hazmedemeyeceği kadar fazla.
Моё присутствие лишь привлечет их внимание. Benim varlığım dikkatleri onların üzerine çekecektir.
Какое твоё оправдание, глупец? Senin mazeretin ne, aptal?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.