Sentence examples of "в тюрьме" in Russian

<>
На прошлой неделе мы опубликовали нашу первую статью из серии "У них есть имена", в которой мы надеемся выделить каждого из блогеров, в настоящее время находящихся в тюрьме. Hâlen hapiste olan blog yazarlarına ışık tutmak amacıyla "İsimleri Var" adındaki seriden çıkış makalemizi geçen hafta yayınlamıştık.
Это и навыки выживания, показанные тобой в тюрьме. Hem o hem de hapishanede gösterdiğin hayatta kalma becerilerin.
Том умер в тюрьме. Tom hapiste öldü.
После короткой борьбы Эмилиан был побежден (до 30 марта 262), схвачен и, позже, задушен в тюрьме. Kısa bir çatışmadan sonra Aemilianus yenildi (30 Mart 262'den önce), esir alındı ve sonra da bir hapishanede boğularak öldürüldü.
У вас просто недостаточно улик, чтобы держать их в тюрьме. Sadece, o kişiyi hapiste tutmak için elde yeterli delil yoktur.
Умер 28 июня 1971 года в тюрьме Дюссельдорфа. 28 Haziran 1971 tarihinde Düsseldorf cezaevinde kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
Даже в тюрьме! Пока не появилась ты! Hapisteyken bile böyle düşünüyordum ama artık öyle değil.
7 мая 1896 года Холмс был приговорён к смертной казни через повешение в тюрьме "Мояменсинг", также известной как тюрьма округа Филадельфии. 7 Mayıs 1896'da, Holmes Moyamensing hapishanesinde asılarak idam edildi.
Твои последние отношения так ужасно развалились, что ты оказался в тюрьме. Son ilişkin o kadar kötü bir şekilde bitti ki sonunda hapse düştün.
Абдель Хафиз Гога принимал активное участие в юридическом представительстве семей погибших в 1996 году в тюрьме Абу-Салим во время бойни. Abdul Hafız Goga, 1996 Ebu Salim cezaevi katliamında öldürülen kişilerin aileleri için hukuki olarak temsil etmek için aktif olarak yer aldı.
Он посещал Виктора в тюрьме? Viktor'u hapiste ziyaret etti mi?
Они все - сплошное жульё и должны сидеть в тюрьме! Farkında mısın? Bu insanlar hırsız ve hapiste olmaları gerek.
Мы не хотим снова навещать тебя в тюрьме! Seni yine hapishanede ziyaret etmek zorunda kalmak istemiyoruz.
А значит, Оскар будет проводить время в тюрьме. Yani, hapiste biraz yalnız zaman geçirecek olan Oscar'dı.
Ну, да, она лжец и правонарушитель, она сидела в тюрьме месяцев. Evet, ama o bir yalancı ve aynı zamanda aydır içeride olan bir suçlu.
Мы с Кёртисом решили сыграть сцену в тюрьме. Curtis ve ben hapishanede sahne kurmaya karar verdik.
Мне приснился страшный сон о маме в тюрьме. Annem ve hapishane ile ilgili bir kabus gördüm.
И вы провели год в тюрьме Чино за мошенничество? Ve dolandırıcılıktan dolayı bir sene Chino hapishanesinde yattınız mı?
Значит, в Аарон Колвиль согласился на сделку и вскоре в тюрьме его зарезали. Yani, Aaron Colville'te savunma için pazarlık yaptı, ve sonra hapishanede ölümüne bıçaklandı.
Хотя мне интересно, подают ли в тюрьме индейку. Bununla beraber hapishanede hindi servisi varmı diye merak ediyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.