Sentence examples of "всей страны" in Russian
Я начал получать отчеты об этих фигурах в пакетах со всей страны.
İhbarlar gelmeye başladı insanlar hakkında, paketlerle ilgili şeyler. ülkenin her yerinden...
И когда она будет произносить речь завтра, у всей страны глаза будут на мокром месте.
Ve yarın akşam konuşmasını yaparken Atlanta'da ve ülkenin geri kalanında gözyaşı dökmeyen tek bir kişi kalmayacak.
Вооружённые силы стянуты со всей страны дабы предотвращать панику и мародёрства, следить за соблюдением порядка.
Genel panik, yağma ve sivil kargaşayı engellemek için diğer yakadan gelen takviye kuvvetler güvenliği sağladı.
В глубине души я нашел любовь ко всей своей страны.
İçimde, derinlerde bulduğum şey bütün bu ülkeye olan sevgim.
В течение двух дней и июня пятнадцать участников со всей Колумбии собрались в столице страны Боготе на Первом слёте интернет - активистов возрождения индейских языков.
ve Haziran'da iki günlük sürede Kolombiya'nın her yanından kişi, başkent Bogotá'da Yerli Dil Dijital Aktivistleri Toplantısı'na katıldı.
В общем, я за глобализацию, но она очевидно разрушила уникальную, замечательную одежду каждой страны.
Genellikle küreselleşmeyi destekliyorum, ancak her ülkenin eşsiz ve güzel giysilerini kesinlikle mahvetti.
До сих пор ведутся споры о том, какими должны быть наряды, следующие религии, тогда как откровенный, а иногда и воинственный президент Алмазбек Атамбаев поддерживает распространяющиеся по всей стране баннеры, предупреждающие об опасности иностранного влияния - ношения никаба.
Eski Sovyetler Birliği'ndeki Yıllık Güzellik videolarının ortak bir özelliği, doğu bloğunun müttefikler ile birlikte faşizme karşı savaştığı'lı yıllarda, bölge genelinde daha çok bilindiği adıyla "Büyük Vatanseverlik Savaşı" için duraklamasıdır.
Три АЭС Тайваня производят всего лишь от до% электроэнергии страны.
Tayvan'ın üç nükleer enerji santrali ülkenin elektrik gereksiniminin sadece % -'sini karşılayabiliyor.
Алексей Волин, заместитель министра связи и массовых коммуникаций РФ, выступил на конференции с речью касательно вопросов кибербезопасности, беспокоящих обе страны.
Rusya'nın haberleşme ve kitle iletişim bakan yardımcısı Aleksey Volin, konferansta yaptığı konuşmada bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen siber güvenlik konusundaki endişelerine değindi.
Заинтересовавшись популярностью баскетбола на Филиппинах, Ричард Дэниелс провел последние пять лет, фотографируя баскетбольные кольца в сельской местности страны.
Filipinler'de basketbola gösterilen ilgiye merak besleyen Richard Daniels son beş yılını ülkenin kırsal alanlarındaki basketbol potalarını fotoğraflayarak geçirdi.
И это говорит самый отвратительно пахнущий человек во всей Атлантиде.
Tüm Atlantis'in en kötü kokan adamı söylüyor bir de bunu.
Сельскохозяйственную продукцию ряда японских префектур запрещено импортировать во многие страны, включая Корею и Тайвань, несмотря на двусторонние переговоры по этому вопросу на высшем уровне.
Japonya'nın birçok vilayetinden doğal ürünlerin, devletler arası ikili müzakerelere rağmen, Kore ve Tayvan'ın da içinde bulunduğu birçok ülkeye ithalatı hâlâyasak durumda.
Несмотря на то, что, покинув свою родину, писатель жил в уединении, ему удавалось регулярно общаться с прессой внутри страны.
Etiyopya'yı terk etmek zorunda bırakıldıktan sonra izole bir hayat sürdü, ancak ülkesinde düzenli olarak gazetelerde yer aldı.
И проблему стресса от публичного бритья всей поверхности тела в маске обезьяны.
Bir de topluluk önünde maymun maskesi takarken tüm vücudunu tıraş etmenin baskısı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert