Sentence examples of "выходить за" in Russian

<>
Нет. Выходить за кого-то только чтобы остаться в стране абсолютно незаконно. Sadece ülkede kalabilmek için biriyle evlenmek, bana göre tamamen yasadışı.
Лиа не хочет выходить за меня, сосредоточься на этом. Leah benimle evlenmek istemediği için tüm ilgini bana vermeni istiyorum.
Если чутье говорит выходить за него, так и сделай. Eğer içinden bir ses onunla evlenmeni söylüyorsa o sese güven.
Не дело мне выходить за Эдгара Линтона, как и блаженствовать в раю. "Cennete girmeye hakkım olmadığından çok Edgar Linton ile evlenmeye hakkım yok."
Эй, я же буду частенько выходить за материалами. Hey, malzeme almak için sık sık dışarı çıkacağım.
Я не намереваюсь выходить за него замуж. Onunla evlenmeye niyetim yok.
Их исключительной обязанностью была защита Луны от дракона, который пытался проглотить её во время лунных затмений, поэтому они были единственными, кому дозволялось выходить из дома в ночь лунного затмения. Ay tutulmaları sırasında ayı yemeye çalışan ejderhaya karşı ayı savunmak gibi özel bir görevleri vardı. Ay tutulmaları sırasında geceleri sadece onların dışarıda kalmalarına izin veriliyordu.
Так как их обязанностью была победа над драконом, им приходилось выходить во время лунных затмений вооруженными луком и стрелой, которую запускали в небо, чтобы предотвратить поглощение спутника драконом. Ay tutulmaları sırasında görevleri ejderhayı öldürmek olduğu için bu hadiselerde, ejderhanın gezegeni yemesini engellemek için, gökyüzüne ateş edecekleri bir yay ve okla silahlanmış olarak dışarı çıkmak zorundaydılar.
Разве я не говорил тебе не выходить? Sana demedim mi dışarı çıkmak yok diye?
Ладно, можешь выходить. Artık çıkabilirsin, hadi.
Сегодня Вы не будете выходить? O halde bugün çıkmayacak mısınız?
Нам выходить через минут. dakika içinde çıkmamız lazım.
Значит, Эмма не должна выходить замуж? O zaman Emma'nın evlenmesine izin yok mu?
Она стала чаще выходить на люди. Bugünlerde biraz daha dışarı çıkmaya başladı.
Можешь выходить, чувак. Artık dışarıya çıkabilirsin dostum.
Кэти, тебе нельзя выходить из дому вечером. Katie, kefaletle bırakıldın, gece dışarı çıkamazsın.
Ладно, Дэнни, можешь выходить. Tamam, Danny, artık çıkabilirsin.
Тебе нужно почаще выходить из дома. Beni seviyordu. Dışarıya daha sık çıkmalısın.
Кори, нам пора выходить! Cory, çıkmak için hazırız.
Не выходить из ресторана. Onları restorandan dışarı çıkarma.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.