Sentence examples of "делиться" in Russian

<>
Возможность детей участвовать в этой деятельности - для них это не только умственный стимул, но и шанс общаться, обмениваться идеями, делиться опытом и взаимодействовать между собой, с людьми разных рас, пола, происхождения, экономического статуса и религиозных убеждений. Çocukların bu etkinlikteki tek fırsatları zihnen uyarılmak ve gelişmek değil, aynı zamanda fikir alışverişinde bulunup sentezlemek, farklı ırklardan, cinsiyetlerden, geçmişten, ekonomik sınıflardan ve dini inançlardan çocuklarla deneyimlerini paylaşmak ve birbirleriyle etkileşime geçmektir.
Мне тяжело делиться воспоминаниями из моего прошлого, Дэниел. Benim için çok zor geçmişimdeki anıları paylaşmak, Daniel.
Что значит "делиться"? Ne demek sadece benimle paylaşmak?
Не каждому легко делиться секретами. Sırlarını paylaşmak herkese kolay gelmez.
И мне нужно этим делиться. Ve bunu seninle paylaşmak istiyorum.
Я хочу делиться мыслями с Зои. Zooey ile her şeyi paylaşmayı seviyorum.
Кларк не любил делиться. Clark paylaşmak gibi değildi.
Он не хочет делиться. Ama onları paylaşmak istemiyor.
Это так здорово. Здорово делиться, правда? Paylaşmak çok hoş, öyle değil mi?
Я не имею права делиться информацией о пациенте. Bir hastanın bilgilerini paylaşmak benim için yasal değil.
а потом Кати говорит "Пора делиться". Kathy, "paylaşma zamanı", dedi.
Не обязательно этим делиться. Paylaşmak lazım değil illa.
А комнатой делиться мне обязательно? Odamı da paylaşmak zorunda mıyım?
Вам можно делиться с нами информацией. Bu bilgiyi bizimle paylaşma hakkınız var.
Знаешь, таким лучше делиться с кровными родственниками. Böyle bir şey olduğunda bunu akrabalarınla paylaşmak isteyebilirsin.
Думаешь, я хочу делиться с твоей подругой и её отсидевшим дружком? Bunu arkadaşınla paylaşmak isteyeceğimi mi düşünüyorsun? Ve onun eski suçlu nişanlısıyla?
Не хочешь делиться сокровищами? Hazinelerini paylaşmak istemiyor muydun?
Мы хотели делиться абсолютно всем. Kesinlikle her şeyi paylaşmak istiyorduk.
Кого-то надо научить, что полагается делиться. Birilerinin sana paylaşım ruhunu öğretmesi gerek ama.
Он хочет продолжить экспериментировать и делиться этим. Bunu yaşamaya ve paylaşmaya devam etmek istiyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.