Sentence examples of "довольно часто" in Russian

<>
Да, она летала с нами довольно часто. Evet, açıkçası, bizimle sık sık uçardı.
Довольно часто носил сумку твоего деда. Dedenin çantasını birkaç kere taşımışlığım oldu.
Обе малоберцовые и большеберцовые кости указывают, что он посещал эту женщину довольно часто. İki uç kaval kemiği ve incik kemikleri bu kadını sık sık ziyaret ettiğini gösteriyor.
Такое случается довольно часто. Bu oldukça sık olur.
Этот нигер довольно часто попадал в такие истории. Bu zenci, bazı durumlarda bu tuzağa düşüyor.
Да, может быть лучше. Я сделал довольно большой глоток. Evet, iyi olur aslında epey büyük bir yudum aldım.
Со времени основания Шанхайской организации сотрудничества (ШОС) в году российские и китайские чиновники часто обсуждают совместные инициативы в области кибербезопасности. yılında Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) kurulmasından beri Rus ve Çinli yetkililer sık sık ortak siber güvenlik girişimleri hakkında görüşmeler yapmaktaydı.
Довольно на эту тему. Bu kadar konuşmak yeter!
Хотя браконьеры не охотятся на красных панд, они часто попадают в ловушки для кабарги и других диких животных. Kızıl pandalar genellikle izinsiz avlanılmasalar da, misk geyikleri ve diğer vahşi hayvanlar için konulan tuzaklara kurban gidiyorlar.
А ты довольно медлителен для молодого человека. Sen genç bir adam için oldukça yavaştır.
Он часто сталкивается с полицией, которой ему приходится давать взятки, чтобы избежать ареста. Bazen polis tarafından durduruluyor, tutuklanmamak için onlara rüşvet vermek zorunda kalıyor.
Ну, звучит довольно подозрительно. Oldukça şüphe uyandırıcı bir durum.
Общественное мнение в России часто враждебно по отношению к мигрантам из Центральной Азии и с Кавказа. Rusya'daki toplumsal davranış genellikle Orta Asya ve Kafkaslar'dan gelen göçmenlere karşı düşmanca.
Ты встречаешься с довольно грязными людишками. Oldukça iğrenç bir kaç tanıdığın var.
Кох часто говорил, что украинский народ уступает немцам, что украинцы - полуобезьяны, и что украинцы "должны быть обработаны кнутом, как негры". Koch birçok kez Ukrayna halkının Almanların aşağısında olduğunu, Ukraynalıların yarım maymun olduklarını ve onların "zencilere yapıldığı gibi kırbaçla idare edilmesi" gerektiğini söylemiştir.
Она сделала тебя довольно сильным. O seni oldukça güçlü yaptı.
Мисаки часто втихаря пробиралась ко мне домой. Misaki bazen gizlice evime benimle oynamaya gelirdi.
Довольно неплохое представление получается, не так ли? Baya iyi bir gösteri, öyle değil mi?
Не переживай. Такое часто бывает. Endişelenme, her seferinde olur.
Хотя оно выглядит довольно комфортным. Buradan da yeterince rahat görünüyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.