Sentence examples of "должен увезти" in Russian

<>
Видео, которое также было удалено с YouTube, вызвало онлайн - дискуссию по вопросу: должен ли быть такой материал допустим в сети, учитывая, что он позволяет ИГИЛу распространять свою "пропаганду". Youtube'dan da kaldırılmış olan video, IŞİD'in "propoganda" sını yaymasına yer vermesi nedeniyle benzer materyallerin dünya çapındaki ağda ulaşılabilir olup olmaması gerektiği konusunda bir tartışma yarattı.
И за такое хитроумное предложение увезти меня за город. Ayrıca beni götürmek için yaptığın kurnaz teklif için de...
Когда ты должен сказать привет миллиону человек в начале вечеринки Afgan büyümek bir parti olduğunda milyonlarca insana selam vermek zorunda kalmaktır.
Сделай что-нибудь, не дай им увезти Эл-Джея! Sakın LJ'i götürmelerine izin verme, tamam mı?
"Слушай, ты должен прожить жизнь со своей женой. "Bak, birlikte bu hayatı yaşayacağın bir partnerin olması gerek.
Так найди подходящий автомобиль, чтобы увезти их отсюда. O zaman onları götürmek için uygun bir araç bul.
Знаешь, ты должен оценить иронию. Aslında bu rastlantıdan memnun olman gerekir.
Я пришел увезти Вас домой. Sizi eve götürmek için gönderildim.
Брак не должен быть таким. Bir evliliğin böyle olmaması gerekiyor.
Чтобы ее увезти, мне понадобятся деньги. Onu buradan götürmek için paraya ihtiyacım olacak.
Ты должен поразить цель одним выстрелом. Tek bir okla hedefi vurman gerek.
Наверное, её было слишком тяжело увезти. Muhtemelen buradan çıkarılması çok zor olacağı içindir.
Он может. Ты должен делать это так громко? Fikrinizi bu kadar yüksek sesle söylemek zorunda değilsiniz.
Если какие-нибудь идеи, куда Гэри мог увезти его? Gary'nin nereye götürmüş olabileceğine dair bir fikrin var mı?
Ты должен мне перезвонить. Beni tekrar araman gerek.
Мне надо увезти Джулиану. Juliana'yı buradan çıkartmam gerekiyor.
Извините, я должен ответить. Kusura bakmayın, açmam gerek.
Кэрри, ты должна увезти мою семью. Отвези их в безопасное место. Carrie hemen gidip ailemi alıp, onları güvenli bir yere götürmen gerek.
Ты не должен иметь дел с политикой. Seni kıskanıyorum Gibbs. Politikayla uğraşmak zorunda değilsin.
Флору нужно отсюда увезти. Flora'yı buradan götürmen gerek.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.