Sentence examples of "götürmek" in Turkish

<>
O bizi sinemaya götürmek isteyen kibar bir genç adam. Этот молодой человек хочет хочет взять нас в кино.
East Hampton Havaalanında bizi bir helikopter bekliyor, şehre götürmek için. Нас ждет вертолет в аэропорту Ист-Хэмптон, чтобы доставить в город.
Özür dilerim. Dr. Torres'ı eve götürmek mi istiyorsunuz? Простите, вы хотите забрать доктора Торрес домой?
Ama oraya seni kendim götürmek isterim. Но я хочу отвезти тебя лично.
Bu kutuyu ona götürmek istiyorum, ama şu anda onu görebileceğimden de emin değilim açıkçası. Я хотела отнести ее ему, но сомневаюсь, что смогу сейчас с ним встретиться.
Hepimizi kendi sonumuza taşıyacak olan fırtınanın göbeğine götürmek için bizi tekrar tekrar çiğnediğine dair hemfikirdik. Что он снова и снова будет вести корабль в шторм, пока не погибнут все?
Andy, beni eve götürmek ister misin? Энди, ты хочешь меня отвести домой?
Jetim, tedavi olacağın yere götürmek için seni bekliyor. Мой самолет ждет, чтобы отвезти тебя в клинику.
Bu kızı alıp tekrar medeniyete götürmek şu an için iyi bir fikir değil. Не думаю, что это хорошая идея, вернуть девушку сейчас в цивилизацию.
Geçen beş yılımı, bu mürettebatı evlerini geri götürmek için harcadım. Я провела последние пять лет, пытаясь вернуть эту команду домой.
İlk kez bir kızı eve götürmek bir hayli zordur. В первый раз привести девушку домой - это тяжело.
Paganlar Karanlığı beslemek için kan döktüklerinde, onu başka bir yere götürmek zorundalar. Когда язычники проливают кровь чтобы насытить Тьму, они должны принести ее куда-то.
O zaman onları götürmek için uygun bir araç bul. Так найди подходящий автомобиль, чтобы увезти их отсюда.
Şurada ellerinde kelepçelerle duran adamlar seni götürmek için bekliyorlar. Те ребята с наручниками ждут, чтобы увести тебя.
Onları getiren de ben oldum götürmek zorunda kalan da. Привёл их я, мне и уводить их пришлось.
Kendine orada bir iş bulmuş. Seni de kendisiyle götürmek istiyordu. Он получил работу там и хотел взять тебя с собой.
O kadar iyi ki, polisler adamı kayda geçirmeden önce Acil Servise götürmek zorunda kalmış. Так сильно, что полицейским пришлось доставить его в неотложку перед тем, как арестовать.
Ve Rachel, Grace'i adadan götürmek istiyor. И Рейчел хочет забрать Грейс с острова.
Ox kafatasını neden oraya götürmek istiyor? Почему Окс решил отвезти туда череп?
Hydra onu özel bir yere götürmek zorunda. ГИДРА должна отнести его в особенное место.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.