Sentence examples of "должна сделать" in Russian

<>
Я почувствовала, что должна сделать что - то и начала рисовать. Büyük ihtimal tamamen çaresiz hissettiğimi söylediğimde yalnız değilim.
Что должна сделать ведьма, чтобы привлечь твое внимание? Bir cadının senin dikkatini çekebilmesi için ne yapması gerek?
Майкл, я должна сделать кое-что сложное и незаконное. Michael, zor ve yasadışı bir şey yapmak zorundayım.
Это на что-то похоже Я должна сделать усилие и вспомнить. Bu, hatırlamak için çaba göstermem gereken bir şeye benziyor.
Вот что ты должна сделать. Поищи десятку по-дурацки названных комитетов вне исполнительного органа. Yapman gereken şey, yönetici kadrodan oluşan en sıkıcı isimli on komite aramaktır.
Что я должна сделать, выгнать его? Ne yapayım yani? Tekmeyi mi basayım?
Я должна сделать заявление или как? Bir rapor filan doldurmam gerekiyor mu?
Ты должна сделать жест крупнее. İyi niyet göstermen lazım sadece.
Это существенное замечание, которое я должна сделать, и эта проблема была и остается. Konuyla ilgili almak istediğim söz bu, bu beni endişelendiren ve devam eden bir durum.
Ты должна сделать что-нибудь как-нибудь. İstediğin zaman, istediğin şeyi.
Почему в случае с ним я должна сделать исключение? Neden ona diğer eyaletlerden farklı bir şekilde davranayım ki?
Миссис Джонсон должна сделать измерения. Bayan Johnson'ın ölçüm yapması gerekiyor.
Пожалуйста, сделайте то, что я должна была сделать давно - освободите ее. "Lütfen uzun zaman önce yapmam gereken şeyi yapın ve onu serbest bırakın."
Лейтенант, сержант говорит о предположении, которое ВБ должна будет сделать. Komiser, komiser muavini İçişleri müfettişlerinin yapması gereken bir varsayımdan söz ediyor.
Я должна еще кое-что сделать сегодня. Bugün başka bir şey yapmam gerekiyor.
Тут должна быть радуга или яркие цвета здесь слева, кружащие вокруг левого яичника. Но ничего. Şurda solda, parlayan renklerin yanında ve sol yumurtalığın devamında gökkuşağı benzeri bir şey olması lazım.
Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть. Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar.
Ты должна поддерживать свою температуру. Vücut sıcaklığını yüksek tutman gerek.
Пытаешься сделать свою бабушку глухой? Babaaneni sağır mı yapmaya çalışıyorsun?
Норвилл, я должна сказать тебе кое-что. Sana söylemem gereken bir şey var Norville.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.