Sentence examples of "должны вернуться" in Russian
Мы должны вернуться и проверить, может мы что пропустили.
Geldiğimiz yoldan geri dönmeliyiz ve bir şeyi atlamış mıyız bakmalıyız.
Мы с Хэнком должны вернуться и перевернуть тот офис.
Hank'le oraya geri dönüp ofisin altını üstüne getirmemiz lazım.
Чтобы это получилось, вы должны вернуться в Вашингтон.
Bunun işe yaraması için senin Washington'a geri dönmem gerek.
Думаю, вы с детьми должны вернуться домой.
Bence ikiniz, çocuklarınızı da alıp vatanınıza dönmelisiniz.
В людях сильно присутствие надежды и желание вернуться от разрушенных мечт к восстановлению NepalQuake
Yıkım ve tahripe rağmen, Nepalliler tarihi anıtları ve sit alanlarını yeniden inşa etmek için umutlarını yitirmediler.
Разве вы не считаете, что все границы должны быть открыты специально для нас, жителей Сирии, со словами извинений?
Dünyanın tüm sınırlarının bir özür ile özellikle bize, yani Suriyelilere açılması gerektiğini düşünmüyor musunuz?
Кроме того, он добавил: "теперь мне придётся вернуться сюда в другой день и это огромный стресс для меня".
Ve ekledi, "Şimdi Ketta'ya başka bir gün yeniden gelmem gerekecek ve bu benim için aşırı yorucu bir şey."
В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi.
Они заявили, что должны были заплатить почти долларов США за услуги морга Боткинской больницы в Москве, куда было перевезено тело из миграционного центра.
Bedenin göçmen bürosundan taşındığı Moskova'daki Botkin morguna neredeyse $ ödemek zorunda kaldıklarını öne sürdüler.
Я даже хотела в группу вернуться, но вспомнила, как мой выпуск важен для Лорен.
Az kalsın gruba geri dönecektim. Ama sonra mezun olmamın Lauren için ne kadar önemli olduğunu hatırladım.
Водители, совершающие поездки с окраин города до центра, из - за перекрытых дорог должны пешком пройти - километра, чтобы добраться до пункта назначения.
Şehrin kenar mahallelerinden şehir merkezine giden banliyö çalışanları kapatılan yollar yüzünden gidecekleri yere ulaşmak için iki - üç kilometre yürümek zorunda kaldılar.
Кох часто говорил, что украинский народ уступает немцам, что украинцы - полуобезьяны, и что украинцы "должны быть обработаны кнутом, как негры".
Koch birçok kez Ukrayna halkının Almanların aşağısında olduğunu, Ukraynalıların yarım maymun olduklarını ve onların "zencilere yapıldığı gibi kırbaçla idare edilmesi" gerektiğini söylemiştir.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert