Sentence examples of "его людей" in Russian

<>
Отличный день - для Ноттингема, его людей и безопасности родины. Nottingham için, halkı için ve güvenliğimiz için mükemmel bir gün.
У Барка и его людей просто не было шанса. Burke ve adamlarının karşı koymak için hiç fırsatı olmadı.
Один из его людей погиб. Adamlarından birisini operasyon sırasında kaybetti.
Есть предположение, зачем ваш бывший напарник хотел убить Мэдисона и его людей? Eski partnerin neden Madison ve adamlarını öldürmek isteyebilir aklına bir şey geliyor mu?
Приведите Нокса и пару его людей. Knox ve birkaç adamını da getirin.
Я видел во дворе Тимона и его людей. Anne, avluda Timon ile birkaç adamını gördüm.
За последние часов уничтожена большая часть его людей. Onun bağlantılarının çoğu son saat içinde mertaraf edildi.
После убийства Марко и его людей они выследят всех соучастников похищения вируса и убьют их тоже. Marko ve adamlarını öldürdükten sonra virüsün çalınmasında parmağı olan herkesin peşine düşecekler ve onları da öldürecekler.
избавиться от убивших его людей. Onu öldüren adamları yok etmeyi.
Бун знал, что у его людей нет никаких шансов против их армий. Boone, kendi ayak takımı milis gücünün ordu karşısında hiç şansı olmadığını biliyordu.
Без любви его людей, король никто. Halkının sevgisi olmadan bir kral hiçbir şeydir.
Убей его или он продолжит калечить людей! Onu öldürmezsen insanlara zarar vermeye devam edecek!
К сожалению, учитывая его послужной список, мотив для убийства мог быть у десятков людей. Bir iş karıştırıyormuş. - Maalesef geçmişine bakarsak onu öldürmek için sebebi olan düzinelerce insan varmış.
Сколько людей пытались его вернуть? Kaç kişi onu getirmeye çalıştı?
Вы не могли бы его вернуть? Lütfen onu bana geri verebilir misiniz?
Другие настолько боятся людей в униформе, что они признаются в чем угодно. Bazıları üniformalı insanlardan o kadar korkuyor ki bilmediği şeyleri bile itiraf ediyor.
Но его страсть к правам и свободам человека заковала его в цепи. Fakat insan hakları ve özgürlüğüne olan tutkusu onu demir parmaklıklara tıktı.
Нельзя, нельзя, нельзя ЗАСТАВЛЯТЬ людей сдавать какие - то бредовые "нормы". Yapamaz, yapamaz, yapamazsın, insanları kuruntusal bir "norm" a teslim olmaya ZORLAYAMAZSIN!
Одни считают, что такое решение принесло ему больше голосов, сделав его поражение не таким сокрушительным; в то время как другие убеждены, что его обращение к крайне правым темам стало одной из причин, по которым электорат от него отвернулся. Birçok kişi aşırı sağla girdiği flörtün mağlubiyetini azalttığını söylüyor, birçoğu da bunun aksine bunun seçmeninin onu terketmesinin nedenlerinden biri olduğunu düşünüyor.
Если бы не мой сирийский паспорт, я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него. Suriye pasaportum olmasaydı, bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.