Sentence examples of "жидкости" in Russian

<>
Господи, сколько же жидкости может поместиться в одной заднице? Yüce Tanrım! Birinin arkasından ne kadar sıvı çıkabilir ki?
Я знал, что нельзя рассказывать им о жидкости. Mor sıvı gerçeğini kaldıramayacaklarını biliyordum ve beni haklı çıkardılar.
Сколько жидкости мы ей дали? Ona ne kadar sıvı verdik?
Надо принять аспирин и пить много жидкости. Aspirin ve bol bol sıvı içmen gerekiyor.
Но у меня нет жидкости. Ama o sıvı yok elimde.
Много свободной жидкости вокруг селезенки. Dalağın etrafında sıvı birikimi var.
Мы должны начать вливание жидкости. Sıvı verimini hemen başlatmamız lazım.
И пей много жидкости. Bol bol sıvı tüket.
Там жидкости было мало, ковер переживет. Fazla sıvı yoktu, halıda leke kalmaz.
Вам нужно восстановить баланс солей пополнить уровень жидкости в организме. Vücudunun tuz dengesini yeniden kurmalı ve kaybettiğin sıvıları geri almalısın.
Она потеряла много жидкости. Yaşamsal sıvılarının çoğunu kaybetmiş.
Узи брюшной полости на наличие жидкости. - Очень хорошо. Karnını ultrasona sokun, içerde sıvı var mı kontrol edin.
Инспектор, какие жидкости бывают коричневыми? Başmüfettiş, şu kahverengi sıvı nedir?
Из глубин планеты газы и жидкости приносят высокую температуру. İçerde sıcaklığı dışarı çıkarmaya çalışan gazlar ve sıvılar var.
Ты себе представляешь количество физиологической жидкости, которое выделяют люди в отпуске? İnsanların tatil yaparken etrafa ne kadar çok vücut sıvısı bıraktığının farkında mısın?
В спинной жидкости присутствуют белые клетки. Но нет бактерий. Omurilik sıvısı, beyaz hücreler var ama bakteri yok.
Мы вставим ее, возьмем немного амниотической жидкости для анализа на аномалии развития и анализа ДНК. İçeri sokup biraz amniyon sıvısı alacağız, olabilecek anormallikler ve istediğin DNA örneği için test edeceğiz.
Жидкости, о чем это вы? Vücut sıvıları mı? Ne diyorsun?
Это может быть простым скоплением жидкости. Vücudundaki sıvılar şişlik yapıyor da olabilir.
Возникает избыток жидкости внутри уха или что-то типа того. İç kulağında sıvı sallanıyor ve düzelmede sıkıntı falan yaşıyormuş.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.