Sentence examples of "играть в" in Russian

<>
Между тем, ниже приведены некоторые фотографии Дэниелса, которые отражают упорство и креативность филиппинцев, жаждущих играть в баскетбол. Aşağıda ise Daniels'in çekmiş olduğu Filipinlilerin basketbol oynamak için azim ve yaratıcılığını yansıtan fotoğraflar bulunmakta:
Я стал взрослым, когда начал играть в доту. Yetişkin birine dönüştüğüm gün, Dota oynamaya başladığım gündür.
Он хочет играть в футбол сегодня после обеда. O, bu öğleden sonra futbol oynamak istiyor.
Из Game Center игроки могут общаться с друзьями, отправлять запросы друзьям, начинать играть в игры и организовывать многопользовательские игры. Oyun Merkezi içinden oyuncular arkadaşlarıyla bağlantı kurabilir, arkadaş istekleri gönderebilir, oyun oynamaya başlayabilir ve çevrimiçi çok oyunculu oyunlar organize edebilir.
Но он устал играть в младшей лиге. Ama artık çalı çırpı liginde oynamaktan yoruldu.
Я собираюсь играть в теннис. Tenis oynayacağım.
Отец Ману, Хорхе возглавлял баскетбольный клуб в Баия-Бланка (Аргентина), где Ману начинал играть в баскетбол. Babaları "Jorge", Ginóbili'nin basketbol oynamayı öğrendiği Bahia Blanca'daki bir kulüpte antrenördü.
Я закончил играть в игры, Вестен. Ben.. Oyunlar oynamaktan sıkıldım, Westen.
Он начал играть в своей первой группе - Aivokasvain (Мозговая Опухоль) в 13 лет. İlk grubunda çalmaya başladığında 13 yaşındadır.
Вы любите играть в лотерею? Şans oyunları oynamayı seviyorsunuz demek.
Хотя Nintendo никогда не выпускала адаптера, позволяющего запускать игры NES на SNES, был создан Super Game Boy - адаптер, который давал возможность играть в игры Game Boy на приставке. Nintendo SNES üzerinde NES oyun oynamak için bir bağdaştırıcı yayınlamazken, Super Game Boy bağdaştırıcı kartuşu, SNES "in Nintendo'nun taşınabilir Game Boy sistemi için tasarlanmış oyunlarını oynatasını sağlar.
Он захочет играть в гольф, теннис. Golf, tenis oynamak isteyecek. Kendisini zorlayacak.
Мы и правда собираемся играть в эту игру, в которой вы отрицаете вещи, известные нам обоим? Oyun mu oynayacağız şimdi de? hem siz, hem de ben ne olduğunu bildiğimiz halde inkar edeceksiniz.
Нам нельзя играть в видеоигры. Video oyunu oynama iznimiz yok.
Пошли играть в мяч. Gel biraz top oyna.
Тебе больше нравится играть в баскетбол? Basketbol oynamayı daha mı çok seviyorsun?
Она француженка, это словно играть в теннис без сетки. O bir Fransız. Böylesi, tenisi file olmadan oynamaya benzer.
Как играть в шахматы против умственно отсталых. Zihinsel özürlü birine karşı satranç oynamak gibi.
Вообще без девчонок. Потом поступил в колледж, стал играть в группе. Hayatımda hiç kız yoktu, sonra üniversiteye gittiğimde bir grupta çalmaya başladım.
Они пытаются играть в мозговые игры. Bir çeşit akıl oyunu oynamaya çalışıyorlar.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.