Sentence examples of "имею права" in Russian

<>
Я не имею права голоса? Yani oy da mı yok?
Я не имею права делиться информацией о пациенте. Bir hastanın bilgilerini paylaşmak benim için yasal değil.
поэтому не имею права волноваться за тебя? senin için endişelenmeye de hakkım yok tabii.
Как штатный врач СС я не имею права находиться в городе. Führer'im, SS sağlıkçısı olarak, burada yapacak bir işim kalmadı.
Я имею ввиду белых мужчин за. Yani yaş üstü beyaz erkeklere dedim.
Некоторые из этих мужчин и женщин работали с Zone9, коллективным блогом, который освещал социальные и политические проблемы Эфиопии и продвигал права человека и подотчётность правительства. Bu kişilerden birkaçı, Etiyopya'daki toplumsal ve politik olaylar ile ilgili yazıyorlardı ve insan haklarının yanısıra hükümetin sorumluluk almasını destekleyen kolektif blog Zone9 ile çalışıyordu.
Я имею ввиду - ты видела эту хрень? Yani, sen böyle bir şey gördün mü?
Когда ей было лет, Мехри с мужем переехали в Дубай и, наконец, она получила права на вождение мотоцикла. Mehri yaşına geldiğinde eşiyle birlikte Dubai'ye taşınmış ve o zaman, sonunda motosiklet ehliyetini almıştı.
Понтия не имею, милая. Hiç haberim bile yok hayatım.
Сэм Йокопуа, секретарь Ассоциации врачей Папу - Новой Гвинеи, выступил в защиту права врачей и других сотрудников медицинских учреждений на публичные высказывания по вопросам, требующим открытого общественного обсуждения: Papua Yeni Gine Doktorlar Derneği Sekreteri Sam Yockopua, doktorların ve sağlık çalışanlarının kamuya açıklanacak konularda fikir beyan etme hakkını savundu:
Нет, я имею ввиду по-настоящему уродливых. Hayır, demek istediğim çirkin bir şeyler.
"Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине. "Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama.
Нет, я имею ввиду, что нельзя оснащать таким мощным оружием целую армию. Hayır, demek istediğim bu teknoloji bir ordunun sahip olması gerekenden fazla güç içeriyor.
Но это не даёт мне права свободно распространять содержание. Ama bu durum, bana bilgileri yayma hakkını vermiyor.
Я имею ввиду там были утки, поэтому вы выбрали тот живописный маршрут. Yani, çünkü ördekler vardı, sen de bu yüzden manzaralı yolu seçtin.
Гнев, Самообладание, Права собственности. Öfke, soğukkanlılık, mülkiyet hakları.
Понятия не имею, но вскоре узнаем. Hiç bir fikrim yok.. Göreceğiz bakalım.
Ты покупаешь права этих, этих и этих. И в итоге оказываешься владельцем небоскреба. Hava hakkını bundan, bundan, bundan alırsan kısa sürede kendine bir gökdelen yapabilirsin.
Я имею ввиду, сексуальное тело, сексуальная задница. Yani, harika bir vücut, harika bir göt.
Девчонки, Джиджи права. Çocuklar, Gigi haklı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.